Facebook, site üzerinde yer alan cinayet, intihar, nefret söylemi ve radikal propaganda içerikli videoları siteden uzak tutmaya yönelik girişimlerini arttırıyor.
Dünya’nın en büyük sosyal ağı Facebook’tan yapılan açıklamada şirketin bu ve benzeri videoları siteden kaldırmak için 3.000 kişiyi işe alacağı belirtildi. Site, yakın bir geçmişte sitede bulunan bu ve benzeri videoları kaldırmak için yeteri kadar çaba göstermediği gerekçesiyle eleştirilmişti.
Önümüzdeki bir yıllık dönemde Facebook’un işe alacağı bu kişiler, şirket bünyesinde bu alanda görevli 4.500 kişilik ekibe katılacak. Facebook CEO’su Mark Zuckerberg, kullanıcıların bu videoları raporlamasını kolaylaştırmayı hedeflediklerini belirtirken, bu raporlamaların gerek yardıma ihtiyacı olan kullanıcılara yardım götürmek, gerekse de ilgili içeriğin siteden kaldırılması için kullanılacağını söyledi.
Mart sonu itibarıyla 18.770 çalışanı bulunan Facebook, işe alınacak bu 3.000 kişinin tam zamanlı çalışan mı yoksa sözleşmeli çalışan mı olacağı konusunda açıklama yapmadı. Facebook’un reklam işleri müdürü David Fischer, katıldığı bir röportajda nefret söyleminin yanı sıra vahşet ve terörizmi destekleyen içeriklerin şirketin öncelikleri arasında yer aldığını ve şirketin bu içeriklerin denetimi ile sorumlu olan topluluk operasyonları ekibi üzerinde yatırım yapmaya devam edeceğini belirtti.
Vahşeti destekleyen videolar ve diğer içerikler, Facebook’un topluluk kurallarına aykırı olmasına rağmen şirket bu içeriklerin kaldırılmasına yönelik taleplere çok geç yanıt verdiği gerekçesiyle eleştirilerin odağı olmuştu. Örneğin Cleveland’da bir kişinin öldürülme anının ve Tayland’da bir kişinin bir bebeği öldürdüğü anı canlı olarak yayımladığı videonun Facebook’tan kaldırılması 24 saati buldu.
Çoğu durumda Facebook, bu tür videoları sadece kullanıcılardan şikayet gelmesi durumunda inceliyor ve gerekli gördüğü durumlarda siteden kaldırıyor. Haber içerikli ve şiddeti kınayan videolara sitede izin veriliyor. Facebook, site üzerindeki içerikleri sansürleyen bir site olarak algılanmak istemiyor. Bu sebeple aşırı şiddet uygulayan polis videoları ya da savaş görüntülerine sitede yer veriliyor. Kimi durumlarda bu videolar, önemli amaçlara hizmet edebilme kapasitesine sahip.
Canlı yayın zorlukları
Canlı videoları kontrol etmek kolay bir iş değil zira video içeriği canlı olarak yayınlandığından, izleyicilerin o an videoda ne olacağını önceden kestirmesi mümkün değil. Canlı yayında her şeyin olabilme ihtimali onları daha çekici kılıyor.
Her ne kadar bahsi geçen türdeki videolar haber bültenlerine konu olsa da bu videolar, kullanıcıların site üzerinde izlediği diğer videolarla kıyaslandığında oldukça küçük bir bölümünü oluşturuyor. Örneğin sitede ailelerin çocuklarının ilk adımlarını görüntülediği, gazetecilerin haber niteliği taşıyan olayları belgelediği, müzisyenlerin dinleyicileri için konserler verdiği ve bazı kişilerin yardım kuruluşları için bağış toplamaya çalıştığı videolar mevcut ve bu videolar her gün milyonlarca kişiye ulaşıyor.
Las Vegas’ta bulunan Nevada Üniversitesi’nde görevli bir profesör olan Benjamin Burroughs, canlı yayımlanan videoların olumlu yanlarını ve faydalarını engellemenin doğru olmadığını düşünüyor. Burroughs, Facebook’un canlı yayınlanan videolar üzerinden para kazanabileceğinin farkında olduğunu zira bu kullanıcıların bu videolar sayesinde Facebook üzerinde daha uzun süre kaldığını belirtiyor. Bu durum da hiç şüphesiz reklamverenleri tatmin ediyor.
Kazanç sonuçları
Facebook geçtiğimiz hafta yayımladığı finansal raporunda beklentilerden daha iyi bir gelir tablosu açıkladı. Şirket, Ocak – Mart arası dönemde 3.06 milyar dolar kazanırken bu oran, geçtiğimiz yılın aynı dönemine oranla %60’lık bir iyileşmeye tekabül ediyor.
Şirketin gelirleri ise %49 artarak 8.03 milyar dolara ulaştı. Analistlerin beklentisi 7.83 milyar dolar olacağı yönündeydi.
Facebook, Mart ayı sonu itibariye 1.94 milyar aylık aktif kullanıcıya sahip (geçen yılın aynı dönemine kıyasla %17’lik bir artışa tekabül ediyor). Sitenin Mart ayı itibariyle günlük aktif kullanıcı sayısı ise 1.28 milyar.
İnsanlığın aynası
Dünya nüfusunun dörtte birini bünyesinde barındıran Facebook, insanlığın bir aynası gibi. Dolayısıyla sitede yardım kuruluşları için bağış toplayan kişilerden dünyanın öteki ucundaki bir katile kadar hemen herkes bu platformda. Son dönemde site, işte bu kötü niyetli kişilerin Facebook üzerinde propaganda yapmasına aracılık ettiği iddiaları ile boğuşuyor. Bu da yetmezmiş gibi özellikle çeşitli ülkelerde düzenlenen seçimler üzerinde Facebook’un etkisi de sıkça konuşulan konular arasında yer alıyor.
Bir cinayetin, insan kaçırmanın ya da işkencenin görüntülendiği videolar sırf Facebook üzerinde görüntülendiği için haber bültenlerine konu olmaya başladı. Belki de bu olaylar, Facebook üzerinde yer almasaydı haber bültenleri konu ile ilgilenmeyeceklerdi bile.
Şirket yeni özellikleri duyurdukça bu özelliklerin her zaman iyi niyetli kullanıcılar tarafından kullanılmayacağına şüphe yok. Kendisi ile yapılan röportajlardan ve yine kendisinin gönderdiği Facebook iletilerine bakıldığında şirketin kurucusu Mark Zuckerberg’in tüm bunların farkında olduğu net bir şekilde ortaya çıkıyor – her ne kadar kendi şirketi bu tip olaylara kullanıcılarının bekledikleri kadar çabuk yanıt veremiyor olsa da.
Zuckerberg geçtiğimiz hafta konu ile ilgili olarak “Bu çok üzücü ve ben bir süredir bu konuda kullanıcılarımız için nasıl daha iyi davranabileceğimiz konusundaki görüşlerimi paylaşıyorum.”
Hiç şüphesiz tüm bu olaylar Facebook için bir öğrenme süreci. Örneğin Kasım ayında Zuckerberg, site üzerinde yer alan yalan haberlerin Amerika Birleşik Devletleri’nde düzenlenen başkanlık seçimlerinin sonuçları üzerinde etkisi olduğu söylentilerini “delice” bulduğunu söylemişti. Bundan tam bir ay sonra şirket, site üzerindeki yalan haberleri ele almak ve gazetecilere yardımcı olmak için bir dizi aracı kullanıma sundu. Geçtiğimiz hafta ise şirket, bazı devlet kurumlarının ve diğerlerinin siteyi ulusal seçimlerin sonuçlarını etkileyebilecek bazı siyasi düşünceleri öne çıkarmak için kullandığını kabul etti.
Peki Facebook ne yapmalı?
Zuckerberg, Facebook çalışanlarının her hafta kullanıcılarından gelen “milyonlarca şikayeti” incelediğini söyledi. Suç içerikli videoları kaldırmanın ya da kendisine zarar vermek üzere olan bir kişiye yardım götürmenin yanı sıra şirket, kullanıcı şikayetlerini inceleyen ekibin sayısını arttırdığını ve bu sayede Facebook üzerinde yer almasına izin verilmeyen nefret söylemi ve çocuk istismarı içerikli videoların ele alınmasında daha verimli olmayı hedefliyor.
Geçtiğimiz hafta Facebook’un konu ile ilgili yaptığı bu açıklamalar, şirketin bu tip videoları incelemek ve kontrol etmek için sadece yapay zekaya değil çok daha fazla sayıda kişinin şirket bünyesinde çalışması gerektiğini kabul ediyor. Daha önce de belirttiğimiz gibi dünya üzerindeki her dört kişidenin birinin siteyi aktif olarak kullandığını düşünürsek, site üzerindeki içeriklerin kontrol edilebilmesi için çok sayıda kişiye ihtiyaç var ve Facebook, tüm bu kişileri işe almak yerine bu alanda kendilerine yardımcı olabilecek diğer şirketler ile de çalışmayı göze alıyor.
Burroughs, her şeyi Facebook’tan beklemenin doğru olmadığını düşünüyor. Bu tip videoları izlemek isteyen kullanıcılar videoyu izlemek ya da ilgili videoyu arkadaşları ile paylaşmak zorunda değiller. Son olarak Burroughs, haber şirketlerinin Facebook üzerinde canlı yayınlanan her cinayet girişimini haber yapmak zorunda olmadıklarını da belirtiyor ve Facebook’un bir tür “röntgencilik” platformu haline gelmemesi gerektiğini belirtiyor.
Kaynak: Techlife News dergisi, Sayı: 6 Mayıs 2017, Sayfa: 22-29
