Notice: add_theme_support( 'html5' ) fonksiyonu hatalı çağırıldı. Tiplerden oluşan bir dizi aktarmalısınız. Daha fazla bilgi için lütfen WordPress hata ayıklama adresine bakın. (Bu mesaj 3.6.1 sürümünde eklendi.) in /home/jackel6/kablosuzmecmua.com/wp-includes/functions.php on line 5833
Yazıcılar gizli noktaları (microdots) neden çıktılarına eklerler? - Kablosuz Mecmua

Bu takip noktaları neredeyse tamamen görünmezdir ancak bünyelerinde gizli birer kod barındırırlar. Geçtiğimiz günlerde sızdırılan bir belge, bu takip noktalarının FBI dedektifleri için ne kadar işe yarar olduklarının sorgulanmasına neden oldu.



3 Haziran’da FBI yetkilileri Amerika Birleşik Devletleri’nin Georgia eyaletinin Augusta bölgesinde yaşayan devlet müteahhidi Reality Leigh Winner’in evine baskın yaptı. Ekip, son iki günü basına sızdırıldığı iddia edilen gizli bir belgeyi incelemekle geçirmişti. Winner’i yakalamak için ajanlar, The Intercept internet sitesinin verdiği belgeleri dikkatlice incelediklerini ve yaptıkları incelemeler sonucunda belgelerin üzerindeki kırışıklıklardan belgelerin güvenli bir yerden çıkarılarak el ile taşındığını anladıklarını söylediler.

Verilen ifadede FBI, Winner’in Ulusal Güvenlik Teşkilatı (National Security Agency, NSA) raporunu yazdırdığını ve onu The Intercept sitesine gönderdiğini iddia ediyor. Belgeler sızdırıldıktan kısa bir süre sonra Winner’e yönelik suçlamalar da açıklanmıştı.

O noktada uzmanlar, artık internet üzerinden de ulaşılabilen belgeyi incelemeye koyuldular ve ilginç bir detaya ulaştılar. Belgenin üzerinde dikdörtgen bir şekli andıran sarı renkli noktalardan oluşan bir desen yer alıyordu. Bu noktaları çıplak gözle görmek kolay değildi ancak kodlanmış bir tasarımı oluşturuyordu. Kısa bir analizin ardından bu noktaların belgelerin tam olarak ne zaman yazdırıldığı bilgisini verdiği anlaşıldı: 9 Mayıs 2017 günü saat 06:20’de. En azından yazıcının bu belgelerin yazdırıldığı andaki tarih ve saati bu zamanı gösteriyordu. Noktalar aynı zamanda yazıcının seri numarasını da barındırıyordu.

Bu “mikro noktalar”, güvenlik araştırmacıları ve insan hakları savunucuları tarafından yakından bilinen unsurlardır. Renkli yazıcıların pek çoğu bu noktaları, kullanıcıları bilmeden belgelere dahil ederler.

HP Laserjet yazıcı çıktısı

Mavi ışık altında aydınlatılmış bir HP Laserjet yazıcı çıktısı (Görsel: Florian Heise / Vikipedi)

FBI, şüphelinin belirlenmesinde bu noktaların kullanıldığını söylemedi ve aynı zamanda bu konuda yorum yapmayı reddetti. Winner’e karşı açılan davaya yönelik haberleri yayımlayan Birleşik Devletler Adalet Bakanlığı da konu ile ilgili yorum yapmayı reddetti.

Yayımladıkları bildiride The Intercept, “Winner’e karşı henüz kanıtlanmamış suçlamalar yapılmaktadır. Aynı şey, FBI’nin Winner’i nasıl tutukladığı için de geçerlidir.” açıklamasında bulundu.

Ancak NSA istemese de herkes tarafından bilinen bu belge üzerindeki mikro noktaların varlığı, pek çok kişinin ilgisini çekti.

Bu belge üzerindeki noktaları ilk farkeden kişi olan ve kataloglama platformu Document Cloud görevlisi Ted Han “Belgeye yakından baktığınızda bu belgelerin varlığı apaçık ortada. Bu noktaların varlığı ilgi çekici.” açıklamasında bulundu.



Bu belgeler üzerindeki noktaları inceleyen bir diğer kişi ise güvenlik araştırmacısı Rob Graham oldu. Kendisi, bu noktaların nasıl görülebileceği ve şifresinin çözülebileceği konusunda bir blog yayımladı. Bu noktaları bir ızgara üzerinde konumlandırdığınızda noktaların bulundukları konumlara göre saat, dakika, tarih ve sayı gibi bilgilere ulaşılabiliyor. Noktaların şifresini çözen bir grup güvenlik uzmanı, bu şifreyi çözmeye yarayan ızgara modelini de geliştirdiler.

Mikro noktalar özünde yeni bir şey değil ve yıllardır kullanılıyor. Elektronik Sınırlar Vakfı (Electronic Frontier Foundation, EFF), bu mikro noktaları kullandığı bilinen renkli yazıcıların bir listesini tutuyor. EFF tarafından alınan aşağıdaki görseller, bu noktaların şifrelerinin nasıl çözülebileceğini gösteriyor.

Mikro noktalar: Gizli doku

Gizli doku: Bu sarı noktalar, Xerox marka yazıcıdan alınan bir çıktının üzerine 60 kez yakınlaştırıldığında görülüyor (Görsel: Elektronik Sınır Vakfı / CC BY 3.0)

Mikro noktalar: Mavi ışık görünümü

Mavi ışık görünümü: Noktalar büyütüldüğünde ve mavi renkli LED lambası altında fotoğrafları çekildiğinde daha belirgin oluyorlar (Görsel: Elektronik Sınır Vakfı / CC BY 3.0)

Mikro noktalar: Izgara şekli

Izgara şekli: Daha net görülebilmesi için bu görseldeki noktalar daha da belirginleştirilmiş. Peki bu şekil ne anlama geliyor? (Görsel: Elektronik Sınır Vakfı / CC BY 3.0)

Mikro noktalar: Şifresi çözülmüş doku

Şifresi çözülmüş doku: Noktaların pozisyonu, çıktının alındığı tarih ve saatin yanı sıra yazıcının da seri numarasını veriyor (Görsel: Elektronik Sınır Vakfı / CC BY 3.0)

Yazılım danışmanlığı şirketi Vector 5’te veri analisti olarak görevli olan ve sızdırıldığı söylenen NSA belgesini inceleyen Tim Bennett, casusların ilgisini çekmesinin yanı sıra mikro noktaların başka olası kullanım alanlarının da oldğunu söylüyor.

Bennett, bu noktalar sayesinde belgelerde sahtecilik yapılıp yapılmadığının kontrol edilebileceğini söylüyor. Eğer birisi bir belgeyi 2005 yılında aldığını söylüyorsa bu mikro noktalara bakıldığında belgenin aslında sadece birkaç yıl önce alındığı görülebilir.

Eğer sizin de çıktısını aldığınız belgelerde mikro noktalara rastlarsanız, EFF sitesinde yer alan araç üzerinden bu noktaların ne anlama geldiğini görebilirsiniz.


Gizli mesajlar

İngilizce’de steganography olarak bilinen ve Türkçe’ye gizlenmiş yazı olarak çevirebileceğimiz bu gizli mesajlar aslında farklı biçimlerde çok uzun zamandır kullanılıyor.

Bu tip gizli mesajlar arasında belki de en çok bilinen, dünyada kullanılan pek çok kağıt para üzerinde Eurion takımyıldızı adı verilen özel bir beş noktalı doku kullanılır. Sahteciliği önlemek adına pek çok fotokopi makinesi ve tarayıcılar, bu dokunun algılanması durumunda ilgili paranın kopyasını yapmayacak şekilde programlanmışlardır.

NSA’nin kendisi de küçük noktalardan mesajların oluşturulduğu örneklerin kullanıldığı İkinci Dünya Savaşı’ndan örneklere yer vermektedir. Meksika’daki Alman casusların, Lisbon’da görüştükleri kişilere mesaj göndermek için bir zarfın içerisine küçük noktaları yapıştırdığı bilinmektedir.



O zaman bu casuslar gizli bir şekilde çalışıyordu ve Almanya’dan radyo ekipmanları ve görünmez mürekkep gibi bazı materyalleri almaya çalışıyorlardı. İtilaf devletleri bu mesajların önünü kesmeyi ve görevlerini sonlandırmayı başardı. Almanlar tarafından kullanılan bu küçük noktalar, bir nokta işareti boyutuna küçültülmüş şifresiz metin parçalarından ibaretti.

Bu tip iletişim yöntemleri II. Dünya Savaşı sırasında ve sonrasında, özellikle de Soğuk Savaş döneminde sıkça kullanıldı. Sovyetler Birliği’ne bağlı olan ancak Almanya’da gizli bir şekilde çalışan ajanların bu tip mesajları göndermek için harf damlacıkları kullandığına yönelik bilgiler mevcuttur.

Alman casusların bir zarf üzerine yazdığı mikro noktalar

II. Dünya Savaşı sırasında Mexico City’de bulunan Alman casusların Lisbon’a göndermek için hazırladıkları bir zarfın içerisine yapıştırılmış olan mikro noktalar (Görsel: Vikipedi)

Günümüzde ise dileyen herkes, kendilerine ait olan nesneleri korumak için mikro metin kullanabilir. Hatta İngiltere merkezli Alpha Dot şirketi, üzerlerinde bir seri numarası bulunan ve sadece mikroskopla görülebilen nokta büyüklüğündeki yapışkanları satmaktadır. Eğer polis bu yapışkanın bulunduğu bir nesneyi ele geçirirse, teoride bu nokta üzerindeki numara sayesinde ilgili nesnenin sahibinin kim olduğunu kolayca öğrenebilir.

Bu minyatür mesaj örneklerinin çoğu, renkli yazıcıların çıktısında olduğu gibi kodlanmış bir dokudan ibaret değildir ancak bu noktalar, bir nesnenin ya da belgenin üzerine yerleştirilen minik noktaların o nesnenin geçmişi ile ilgili bilgiler verebilecek kapasitede olduklarının güzel bir örneğidir.



Metin tabanlı gizli metinlerin bazı biçimleri, harflerden, rakamlardan ya da sembollerden hiç birini kullanmaz. Surrey Üniversitesi’nde görevli bir güvenlik uzmanı olan Alan Woodward, buna örnek olarak “Snow”u (Steganographic Nature Of Whitespace) gösterir. Bu yöntemde bir metin parçasında satırların sonuna boşluklar ve sekmeler yerleştirilir. Bunların toplam sayısı ve sıralaması, görünmez bir mesajın şifresinin çözülmesi için kullanılabilir.

Snow web sitesi bunu “Beyaz bir boşluk üzerinde bir mesaj aramak, bir kar fırtınası sırasında kutup ayısı aramak gibidir.” sözleri ile açıklar.

Woodward, bir belgeyi kimin ne zaman yazdırdığını anlamanın birkaç yolu olduğuna dikkat çekiyor.

NSA gibi kurumlar, bir şeyin yazdırıldığı her anın kaydını tutar, sadece bir belge yazdırıldıktan sonra onu takip etmenin yöntemlerini değil. NSA, insanların bu sarı noktalardan haberdar olduğunu biliyor bu sebeple bir belgeyi takip etmek için sadece bu yönteme başvurmuyor.



Yazıcıların bu tür bilgileri kullanıcılarının farkında olmadan belgelerin üzerine işlemeye haklarının olup olmadığı sürekli tartışılan bir konu. Kimilerine göre bu insan haklarına aykırı bir davranış ve bir MIT projesi, bu teknoloji hakkında yazıcı üreten şirketlere yönelik yapılan 45.000’in üzerinde şikayeti toplamış durumda.

Buna rağmen pek çok kişi, gizli kalması gereken belgelerin gizliliğinin korunması için bu tip adımların atılmasının yerinde olduğunu düşünüyor. Ted Han onu ile ilgili olarak “Devletlerin gizli tutabilmesi gereken şeyler vardır” açıklamasında bulunuyor ancak “Umarım insanlar harekat güvenliğinin yanı sıra gazetecilerin de kendilerinin ve haber kaynaklarının güvenliklerini nasıl koruyabilecekleri konusunda düşünüyorlardır.” diyerek konunun önemine dikkat çekiyor.


Yazıcınız yazdırma geçmişinizi paylaşıyor mu?

Birleşik Devletler Gizli Servisi’ne 2012 yılında gazeteci Theo Karantsalis’in yaptığı ve bilgi edinme hakkına dayanan bir başvuruya göre aşağıdaki yazıcı üreten şirketler, “belge tanımlama isteklerine” cevap vermeyi kabul etmiş durumdalar:

  • Canon
  • Brother
  • Casio
  • Hewlett-Packard
  • Konica
  • Minolta
  • Mita
  • Ricoh
  • Sharp
  • Xerox




Kaynak: BBC Future

Share.

About Author

Jack, teknoloji firmalarına danışmanlık verir ve boş zamanlarda teknoloji dünyasındaki gelişmelere adar. Kablosuz Mecmua'nın kurucusudur.