Anlaşma sonucunda kendi mülklerini kiralamak isteyen kullanıcılar, Airbnb’nin web sitesi üzerinden bir kayıt numarası başvurusunda bulunabilecek ve bu kayıt numarasını mülklerinin listelendiği sayfa üzerinde belirtmek zorunda kalacaklar.

Şirket, San Francisco yönetimine her ay site üzerinde listelenen ve San Francisco’da bulunan tüm mülklerin bir listesini gönderecek. Bu sayede yetkililer, ilgili mülklerin kiralanmak üzere kayıt altına alınıp alınmadığını kontrol edebilecekler. Airbnb, kiralanmak üzere kayıtlı olmayan mülkleri sitesinden kaldırabilecek.



San Francisco belediyesi avukatları konu ile ilgili olarak “Bu anlaşma, komşularımızı koruyor ve şehrimizdeki değerli evlerin yasadışı olarak birer otele dönüşmesinin yanı sıra evlerinden zorla çıkarılan kiracıların da önüne geçmiş oluyor.” açıklamasında bulundu. Belediye avukatı Dennis Herrera, “Bence bu anlaşma, evlerini kısa süreliğine kiraya vermek isteyen kişilerin yoğun olarak bulunduğu şehirler için bir model olacak.” açıklamasına yer verdi.

Airbnb ise konu ile ilgili olarak bu anlaşmanın, kullanıcılarının kendi evlerini kiralamaya devam edebilmeleri için gerekli sistemlerin ve araçların devreye sokulabilmesi için yapıldığını söyledi.

Merkezi San Francisco’da bulunan Airbnb, mülklerini kısa süreli olarak kiraya vermek isteyen kişilerin bu mülklerini listeleyebildiği dünyanın en büyük sitesi.

Eleştirmenler, Airbnb’nin iş modelinin ev sahiplerini halihazırda inanılmaz derecede pahalı hâle gelen kiralık dairelerini pazardan çekmesine neden olduğunu söylüyor. Airbnb’nin iş modelini destekleyen gruplar ise odalarını kiralayarak elde ettikleri gelir olmadan San Francisco’da yaşamanın artık mümkün olmadığını söylüyorlar.

San Francisco, mülk sahiplerinin mülklerinin tamamını ya da bir kısmını diledikleri şekilde kiralamalarına izin veriyor ancak bunun için ev sahiplerinin mülklerini kayıt ettirmeleri ve tek bir müşterinin kalabileceği süreyi 30 günle sınırlamaları gerekiyor. Ev sahipleri, mülklerini San Francisco’da bulunmadıkları zamanlarda ise yılda 90 günden fazla süreliğine kiralayamıyorlar.



Bunun yanı sıra ev sahipleri, site bünyesinde sadece bir mülkü paylaşabilecek. Ev sahibinin de evini kiralayabilmesi için yılda en az 9 ay orada yaşaması gerekiyor.

Şehir yönetimi, Airbnb bünyesinde bulunan 8.000’den fazla mülkün sadece 2.100 adedinin kayıt altında olduğunu söylüyor ve bu sebeple, bu sınırlamaları kayıt altında olmayan mülkler üzerine uygulamanın mümkün olmadığını iddia ediyorlardı.

Şehir yönetimi, Airbnb yönetimini kayıt altında olmayan her bir mülkte yapılan her bir gecelik kalış için 1.000 dolar ceza kesmekle tehdit etmişti.



Airbnb ise ilgili kanunun kendisini bu mülkleri tespit etmek zorunda bıraktığını çünkü şirketin yasal olarak kiralanması mümkün olmayan mülklerin sitesinde yer almak istemediğini belirtiyor ancak ilgili kanunun, 1996 yılında Amerika Birleşik Devletleri federal mahkemesinin verdiği ve internet şirketlerinin, kullanıcıları tarafından gönderilen içeriklerden sorumlu olmayacaklarına yönelik kararına aykırı olduğuna dikkat çekiyor.

San Francisco’da bulunan federal hakim ise Airbnb’nin bu savunmasına karşı çıkıyor ancak Airbnb’nin de hangi mülkün kiralanmak üzere kayıt altında olup olmadığını belirleyebilmesinin mümkün olmadığını belirtiyor.

Birleşik Deletler Bölge Hakimi James Donato, geçtiğimiz Kasım ayında San Francisco şehir yönetimi ve Airbnb arasındaki bu davanın çözümlenmesi konusunda daha sıkı çalışması yönünde bildirimde bulunmuştu.



Airbnb’nin küresel politikalar ve iletişiminden sorumlu Chris Lehane, gazetecilerle yaptığı bir telekonferans sırasında anlaşmanın çok daha kolay bir kayıt sistemini beraberinde getirdiğini ve bu sayede şehir yönetiminin, şehirde yaşayanların kanunlar dahilinde mülklerini kiralayabilmelerine yardımcı olduğunu belirtiyor.

Şehir yetkilileri, ev sahiplerinin doğrudan Airbnb üzerinden kayıt numarası alabilmek için ilgili teknolojinin geliştirilmesinin dört ay süreceğini belirtti. Herrera, Airbnb üzerinde mülklerini listelemek isteyen herkesin kayıt işlemlerini 2018’e kadar tamamlamaları gerektiğini de sözlerine ekledi.

Airbnb, San Francisco Denetim Kurulu’na karşı açtığı davayı kurulun bu anlaşmanın kurallarına sadık kalması durumunda geri çekeceğini açıkladı.

Kaynak: Techlife News dergisi, Sayı: 6 Mayıs 2017, Sayfa: 7-11

The post Airbnb ve San Francisco Yönetimi, Mülklerin Kaydı Konusunda Anlaştı appeared first on Kablosuz Mecmua.

Bilim insanları, gerçek bilgiye kendilerinin sahip olduğunu ve ekibin ansiklopedide yer alacak olan bilgileri seçmek için kullanılan işlemin oldukça titiz bir şekilde ele alındığını belirtiyorlar. Bilim ve Teknoloji Tarihi Baş Editörü Zhang Baichun, grup üyeleri arasında bir görüş ayrılığı olursa komitenin bu ayrılıklara çözüm bulacağına inanıyor.

The Associated Press’e verdiği demeçte Baichun, “Elbette bilim, demokratik oylarla meydana gelmez. Diğerlerini ikna edebilmek için en ikna edici kanıtı ortaya sunmalısınız.” sözlerine yer verdi.

Bilim, edebiyat, siyaset ve tarih kategorilerindeki 300.000 bilgiyi toplama girişimi, Komünist Parti’nin merkezi propaganda birimi liderliğinde ele alınıyor. Bu birim, halkın görüşlerini Çin medyası, internet şirketleri ve yayın endüstrisinin yanı sıra eğitim sektörü üzerinden yönlendiriyor. Birim, basılı Çin Ansiklopedisi ile bilinen Çin Yayınevi Ansiklopedisi’ni bu web sitesini oluşturmak için görevlendirdi.

Çin Hükümeti, insanların diledikleri haerlere yorum bırakabildiği ve sosyal medyada protestoların fotoğraflarını gönderebildiği internet çağında halkın görüşlerini kontol etmekte zorlanıyordu, ta ki bu tip mesajlar internetten kaldırılana ya da sansür sonucu aranılamaz kılınana değin. Çin ayrıca aralarında Facebook ve Twitter gibi web sitelerinin de bulunduğu pek çok web sitesinin yanı sıra Vikipedi’nin İngilizce ve Çince sürümlerini de engelledi. Şimdilik Çin anakarasında Çince Vikipedi’ye erişim mümkün değil.



Çin Yayınevi Ansiklopedisi Kıdemli Editörü Jiang Lijun’dan geçtiğimiz hafta konu ile ilgili yapılan açıklamada, grubun politik liderler ve Komünist Parti’nin tarihinin yanı sıra, sanal gerçeklik, yapay zeka ve Avrupa Birliği gibi konularda bilgilere yer verileceği belirtildi.

İnternet üzerinde yer alacak olan bu Çince Ansiklopedi, özellikle değişmesi daha az muhtemel olan bilgilerin yanı sıra akademik değere sahip bilgilere yer verecek. Lijun sitenin aynı zamanda insanların internet üzerinde aradığı konulara da yer vereceğini belirtirken, Kültürel Devrim ve 1989 Tiananmen Meydanı baskını gibi siyasi olarak hassas konuları nasıl ele alacağı konusunda yorum yapmaktan kaçındı.

Pekin’de bulunan bağımsız bir medya analisti olan Qiao Mu, Çince Ansiklopedi’nin Vikipedi’ye kıyasla “oldukça farklı” olacağını zira siyasi tabular konusunda hassas olması gerektiğini belirtti.



Mu, “Eğer bir yayıncı Çin’de yasaklı değilse, o zaman yayıncının ya kendi kendini sansürleyerek ya da yetkililer tarafından sansürlenmeyi kabul etmesi gerekiyor” sözlerine yer verirken, ansiklopedinin hassas tarihi olaylara Çin’in resmi bakış açısını yansıtan resmi bir sürümü olacağını ve Tiananmen baskını ya da Falun Gong gibi yasaklanan dini gruplardan bahsetmeyeceğini belirtti.

Çince Ansiklopedi’nin arkasındaki yayınevi, 20.000 bilim insanı ve üniversitelerin yanı sıra araştırma enstitülerinde görev yapan uzmana ansiklopedide yer alacak bilgileri oluşturmak için ödeme yapıyor ve ansiklopedinin önümüzdeki yıl kullanıma sunulması bekleniyor. Ekip ayrıca ilgili ansiklopedinin İngilizce sürümünün de hazırlanmasının ne kadar gerekli olup olmadığı üzerine karar vermeye çalışıyor.

Jiang, merkezi San Francisco’da bulunan Vikipedi’den bir ekip ile buluştuklarını ve onların deneyimlerinden faydalandıklarını belirtti.



Vikipedi, içeriği dünya çapındaki yüz binlerce gönüllü tarafından oluşturulan bir internet ansiklopedisi. Site bünyesinde 300’e yakın dilde 40 milyonun üzerinde makale yer alıyor. Bu bilgilerden 900.000’den fazlası Çince. 5 milyonu ise İngilizce.

Jiang, Vikipedi üzerinde Çince bilgilerin yer aldığını kabul ediyor ancak bu bilgilerin bazen doğru olmayabileceğini düşünüyor. Vikipedi’nin içeriğinin kullanıcıları tarafından oluşturulduğundan sitenin kısa sürede yüksek miktarda bilgiyi içerebildiğini, kendilerinin ise kullanıcıların kendi kişisel görüşlerinin yansıtılmadığı ve doğru olmayan bilgilerin yer almadığı bir platform oluşturmayı hedeflediğini belirtiyor.

Bilim ve Teknoloji Tarihi Profesörü Zhang, hazırlanacak bu ansiklopedinin internet üzerinde yer almasının ardından başta genç okurlar olmak üzere çok daha fazla sayıda insana ulaşmayı hedeflediklerini belirtiyor.



Bilim ve teknoloji tarihine yönelik içerikleri oluşturmak için Zhang, Çin Bilim Akademisi’nin Doğal Bilimler Enstitüsü’nde konunun hem genç hem yaşlı uzmanları ile bir araya gelerek bir komite oluşturdu. Komite daha sonra ilgili konu ile ilgili en güvenilir kişinin kim olduğuna karar verecek ve o kişiden konu ile ilgili bir taslak hazırlamasını isteyecek. Enstitü’de direktör olarak görev yapan Zhang, bu kişilerin kimi zaman Çin dışından kişiler de olabileceğini belirtti.

Konunun uzmanı tarafından hazırlanan taslak önce ilgili bölümün baş editörü, ardından da komite tarafından incelenecek.

Zhang, “Eğer ortada bir görüş ayrılığı belirirse o zaman baş ve yardımcı editörler tartışmaya katılıp görüş birliğine varacaklar. Ardından yazar ile oturup anlaşmaya varacağız. Eğer anlaşamazsak o zaman başka bir yazar bulacağız.” diyerek görüş ayrılıklarının nasıl ele alınacağına açıklık getirdi.

Kaynak: Techlife News, Sayı: 6 Mayıs 2017, Sayfa: 176-183

The post Çin, Herkesin Düzenleyemeyeceği Kendi ‘Vikipedi’sini Yapıyor appeared first on Kablosuz Mecmua.

Yasaklama kararına cevap olarak Vikipedi’nin kurucusu Jimmy Wales, bu adımı sansür olarak niteleyenlerin yanında olduğunu belirten bir tweet attı. Wales, “Bilgiye erişim temel bir insan hakkıdır. Türkler, ben bu hakkınız için sürdürdüğünüz savaşta daima sizin yanınızda olacağım.” sözlerine yer verdi.



Türkiye’deki internet sansürlemelerini takip eden Turkey Blocks, Vikipedi’nin tüm dillerdeki web sitesine erişimin 29 Nisan sabah saat 8’den itibaren engellendiğini söyledi. Kuruluş, Vikipedi’ye uygulanan erişim engellemesinin ülkedeki diğer içeriklere yönelik yapılan engellemelerde kullanılan internet filtreleri ile benzer özellikler taşıdığını söyledi.

Vikipedi, ilk olarak BTK tarafından geçici yönetim önlemi alma amaçlı engellenmişti.

Engellemenin kesin olarak neden yapıldığı henüz belli değil ancak Türkiye’nin resmi haber ajansı, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı‘dan yapılan açıklamaya yer vererek, Vikipedi’nin uluslararası arenada Türkiye’ye karşı yürütülen karalama kampanyalarının bir merkezi haline geldiğini öne sürdü.

Devlet tarafından işletilen Anadolu Ajansı, resmi kaynakların Vikipedi’ye ilgili içeriğin kaldırılması yönündeki taleplerinin iletildiğini belirtti. İlgili talepte, Türkiye’yi terör örgütleri ile bir gösteren içeriklerin kaldırılması gerektiği yer alırken, Vikipedi’nin bu içeriği kaldırmak için gerekli adımları atmadığını söyledi.



Türkiye, Vikipedi’nin ülkede bir temsilcilik açmasını, uluslararası yasalar dahilinde hareket etmesini, mahkeme kararlarına uymasını ve Türkiye karşıtı eylemlerin içerisinde yer almamasını istiyor.

Anadolu Ajansı, bu taleplere uyulması ve ilgili içeriklerin siteden kaldırılması durumunda sitenin yeniden açılacağını belirtiyor.

Muhalif kesim ise, bu mahkeme kararına karşı. Cumhuriyet Halk Partisi milletvekili Eren Erdem, bu tip yasaklamaların Türkiye’yi Kuzey Kore ile aynı kefeye koyduğunu belirtirken, Barış Yarkadaş, mahkemenin bu kararını “sansür ve bilgiye erişim hakkını engelleme” olarak nitelendirdi.



Bağımsız insan hakları gözlem kuruluşu Freedom House, 2016 yılında yayımladığı İnternet’te Özgürlük raporunda Türkiye’yi “özgür değil” olarak tanımladı. Kuruluş, Türkiye’de geçtiğimiz yıl Mayıs ayı itibariyle 110.000’in üzerinde web sitesine erişimin yasak olduğuna dikkat çekildi.

İnternet erişimi olan herkes tarafından girilen bilgilerle oluşturulan Vikipedi, dünyanın en popüler 10 web sitesi arasında yer alıyor.

Kaynak: Techlife News dergisi, Sayı: 6 Mayıs 2017, Sayfa: 170-175

The post Türk Mahkemeleri Vikipedi’ye Erişimi Engelledi appeared first on Kablosuz Mecmua.

Ancak bu haber internete sızdığında, ilgili haberi yayınlayan web siteleri, işverenlerin iş başvurusu yapan kişilerin Google arama geçmişlerini görüntüleyebilecekleri bilgisi yer aldı. New Zealand Herald web sitesinde yer alan bir habere göre ise Google Hire, tıpkı LinkedIn benzeri bir araç olacak ancak ilgili siteye erişebilmek için Google hesabınız ile giriş yapmanız gerekecek. Eğer durum böyle ise ilgili site ile Google arama geçmişi, YouTube hesabınız, Gmail hesabınız ve diğer Google ürünleri üzerindeki size ait olan bilgiler de Google Hire üzerindeki hesabınız ile eşleşmiş olacak ve tüm bu bilgiler, işverenler tarafından görüntülenebilecek.



Google, söylentileri reddetmekte gecikmedi. Engadget sitesine yapılan bildiride şirket, Google Hire’nin halen geliştirilmekte olduğunu ve önümüzdeki dönemde G Suite müşterilerinin işe alım süreçlerini daha iyi yönetmelerine yardımcı olacağını bildirdi. Google’ye göre Google Hire hizmeti, işverenlerin internet üzerinden iş başvurularını toplayabilmelerini sağlayacak ve işverenlerle paylaşılacak olan tek bilginin, kullanıcılar tarafından iş başvurusu sırasında girilen bilgiler olacağı belirtildi. Google, herhangi gizli bir bilginin de işverenler ile paylaşılmayacağını sözlerine ekledi.

Google’nin arama geçmişinizi sizin izniniz olmadan diğer kişilerle paylaşması bize soracak olursanız mümkün değil. Google Hire ile ilgili internet sitelerinde yer alan endişeler, kullanıcıların ilgili hizmeti kullanabilmek için Google hesapları ile giriş yapmak zorunda olmalarına dayanıyor. Sırf bir hizmete Google hesabınızı kullanarak giriş yapıyor olmanızın o hizmetin size ait olan diğer bilgileri de paylaşacak olmasını varsaymak kesinlikle doğru değil. Şirketin böyle bir adım atması durumunda büyük bir darbe alacağına ve kullanıcıların Google’ye olan güvenin sarsılacağına şüphe yok.

Kaynak: WebUser, Sayı: 422, Sayfa: 11

The post Google, İşverenlerin Arama Geçmişinizi Görmelerine İzin Verecek mi? appeared first on Kablosuz Mecmua.

Google’ın arama motorundan sorumlu başkan yardımcısı Ben Gomes, “Bu, tümüyle ortadan kaldırabileceğimiz bir sorun değil ancak doğru yönde bir adım attığımızı düşünüyorum.” açıklamasında bulundu.

Otomatik tamamlamayı doğrulamak

Yalan haberlerin arama sonuçlarında belirmesinin önüne geçmenin yanı sıra Google aynı zamanda kullanıcıların arama terimlerini girerken neyi aramak istediklerini önceden belirlemeye çalışan otomatik tamamlama özelliğinde de bazı değişikliklere gitti. Yapılan değişikliklerle “kadınlar şeytan mıdır” gibi aşağılayıcı arama terimlerinin ya da şiddeti destekleyen önerilerin belirmesinin önüne geçilmiş oluyor.

Google ayrıca kullanıcıların otomatik tamamlama özelliğinde beliren terimleri şikayet edebilmelerini sağlayan bir geribildirim özelliğini de devreye soktu. Bu tip bildirimler Google yetkilileri tarafından incelenecek ve uygun görülmesi durumunda gerekli adımlar atılacak.

Yalan haberlerin ve maksatlı içeriklerin yoğun olarak görüldüğü Facebook da The Associated Press haber ajansı ile birlikte çalışarak benzeri bir koruma mekanizmasını devreye sokmaya çalışıyor. Facebook aynı zamanda 2 milyara yaklaşan kullanıcıların tümüne yalan olduğunu düşündükleri haberleri raporlamalarına izin veriyor. Google da arama motorunda beliren arama sonuçları dahilinde yer alan bazı haberler için de benzer bir özelliği devreye sokmuş durumda.

Peki Google bunu neden önemsiyor?

Google geçtiğimiz yılın Aralık ayında arama sonuçlarının üst kısımlarında beliren yalan haberlerin çok sayıda olmasının ardından aldığı eleştirilere cevaben bu özellik üzerinde çalıştığını bildirmişti. Bu dönemde tepki çeken diğer arama sonuçlarının yanı sıra Google, ABD Başkanlık Seçimleri sonuçlarının açıklanmasının hemen ardından Seçilmiş Başkan Trump’ın göreve gelmesinin hemen ardından dönemin ABD Başkanı Barack Obama’nın Trump’a karşı bir darbe hazırlığı içerisinde olduğunu söyleyen bir haber sitesine ve aynı zamanda II. Dünya Savaşı sırasında Yahudi Soykırımı’nın olmadığını söyleyen bir web sitesine arama sonuçları içerisinde yer vermişti.

Google arama sonuçlarının sadece binde 25’inin yalan haberleri içerdiğine inanan Gomes, ancak bu oranın bile her gün milyarlarca arama sorgusunu işleyen bir arama motorunun güvenilirliğini sarsmaya yetebileceğini söylüyor zira Google, İnternet’in en güvenilir bilgi kaynaklarından birisi olarak algılanıyor.

Maryland Üniversitesi Gazetecilik Bölümü’nden Lucy Dalglish, o dönemde Google’ın güvenilirliğinin önemli ölçüde zarara uğradığına inanıyor. “Eğer iş modelinizin tamamı en iyi arama sonuçlarını sunmaya dayalı ise ancak siz tümüyle saçma sapan içerikleri arama sonuçlarında gösteriyorsanız, o zaman bu sizi ne tür bir şirket hâline getirir?” açıklamasında bulundu.

Bu problemin önüne geçmek için Google, şirketin sır gibi sakladığı algoritmalarını, 10.000 kişinin yer aldığı bir test grubunun da yardımı ile değiştirdi. Google şirketin arama sonuçlarını nasıl değerlendirmeleri gerektiğini anlatan 140 sayfalık rehberini de baştan yazarak, kalite kontrolünden sorumlu bu grubun daha verimli geribildirimlerde bulunabilmesini sağlamış oldu.

Bir hakem olarak Google

Yalan haberlerle savaşmak aslında o kadar da kolay bir iş değildir çünkü kimilerine göre alenen yalan olarak algılanan bir haber, kimilerine göre ise neredeyse tümüyle doğru olarak algılanabilir. Eğer Google, Facebook ve diğer şirketler yalan haberleri kaldırırken kullandıkları algoritmalarda hata yaparlarsa, o zaman sansürcülükle ya da taraflı olmakla suçlanabilirler.

Ancak yalan haberlere karşı hiç bir şey yapmamak da daha büyük baş ağrılarına neden olabilir.

New York Pace Üniversitesi’nde Pazarlama Profesörü Larry Chiagouris, konu ile ilgili olarak şu değerlendirmede bulundu: “Eğer Google’ın arama sonuçlarında çok sayıda yanıltıcı haber bulunursa o zaman da Google’ın güvenilirliği önemli ölçüde zarar görebilir. Ayrıca bu durum, şirketin arama motorunda reklam veren kurumları da korkutabilir zira şirketler, markalarının güvenilir olmayan şirketlerle birlikte anılmasını istemezler.”

“Yalan haber sorunu kimilerine göre kontrolden çıkmış durumda ve bazı reklamverenler bundan korkmaya başladılar. Google’ın tüm bunlara son vermek için elinden geleni yaptığını ve kontrolden çıkmasının önüne geçmeye çalıştığını göstermesi bile hem kullanıcıları hem de reklamverenleri tarafından olumlu algılanacaktır.”

Şirket her ne kadar kendisine ait diğer web sitelerinde ve kendisine ait olmayan web siteleri için bile reklam satıyor olsa da, Google en çok geliri arama sonuçları üzerinde gösterdiği reklamlardan elde ediyor. Google, yaptığı bu son değişiklikleri reklamverenleri sakinleştirmek için yapmadığını söylüyor.

Kaynak: Techlife News, Sayı: 29 Nisan 2017, Sayfa: 10-17

The post Google, Yalan Haberlere Karşı Savaş Açtı appeared first on Kablosuz Mecmua.

Bu değişiklikler Google Haritalar moderatörlerine gönderiliyor ve daha sonra bu moderatörler bu değişikliklerin onaylanıp onaylanmayacağına karar veriyordu. Değişikliklerin onaylanması durumunda ise ilgili değişiklikler Google Haritalar üzerinde kalıcı olarak yerini alıyordu.



Ancak Map Maker uygulaması Google’ın başını ağrıtmaya başlamıştı. Özellikle 2015 yılında “yaramaz” bir kullanıcı, şirketin Android logosunu Apple logosu üzerine işerken resmetmiş ve bunu harita üzerine yerleştirmişti. Bu görsel, her nasılsa Google’ın moderasyon ekibinin gözünden kaçmayı başarmış ve Google Haritalar üzerindeki yerini almıştı. Bu durumundan utanç duyan Google, kısa süre içerisinde Map Maker uygulamasını üç aylığına devre dışı bırakmıştı.

Map Maker’ın bazı özellikleri Google Yerel Rehberler servisine eklenmeye başladı. 2015 yılında kullanıma sunulan Yerel Rehberler üzerinde kullanıcılar, ekledikleri yeni konum bilgileri ya da gönderdikleri görseller karşılığında puanla ödüllendiriliyor.

Yerel Rehberler uygulamasını sık kullanan kullanıcılar daha sonra çeşitli yarışmalara ya da Google etkinliklerine katılabiliyor ve hatta Google’ın yeni ürünlerini piyasaya sürülmeden deneme fırsatına sahip oluyorlar.

Map Maker 31 Mart tarihinden itibaren artık kullanılamıyor. Google’dan yapılan açıklamada Map Maker kullanıcılarının Yerel Rehberler servisini kullanması öneriliyor.

Kaynak: Computer Active dergisi, Sayı: 500, Sayfa 8

The post Google Map Maker’ı Kapattı appeared first on Kablosuz Mecmua.

Vakıf, internet servis sağlayıcılarından, müşterilerine promosyon süresi dolduktan sonra aboneliklerini devam ettirmek için ne kadar ödeme yapacakları konusunda daha net olmalarını istiyor. Kuruluşun yaptığı araştırmalarda kullanıcıların üçte birinin ödeyecekleri abonelik ücretlerinin bu kadar artacağından haberdar olmadığı gözleniyor.

Kuruluş, 65 yaşın üzerindeki kullanıcıların, genç kullanıcılara oranla internet servis sağlayıcısı değiştirmeye eğilimleri olmadığını gösteriyor ki bu durum, kullanıcıların binlerce lira daha fazla ödeme yapması ile sonuçlanabileceği anlamına geliyor.



Citizens Advice yönetim kurulu başkanı Gillian Guy, müşterilerin internet servis sağlayıcılarını ortalama dört yıl boyunca değiştirmediğini ve bunun sonucunda daha yüksek ücret ödeyerek bir nevi cezalandırıldığını düşünüyor. Guy, İngiliz hükümetinin internet servis sağlayıcıları üzerinde tıpkı enerji firmalarının fiyatları üzerinde baskı kurduğu gibi baskı kurması gerektiğini düşünüyor.

Raporda ayrıca Ofcom’un bu durumdan zarar gören kullanıcıları belirlemesi ve onları uyarması gerektiği belirtiliyor. Tıpkı enerji fiyatlarında olduğu gibi genişbant internet fiyatlarında da bir üst sınırın belirlenmesi gerektiğine inanılıyor.

Promosyon dönemi dolduktan sonra fiyatlar internet sağlayıcılarına göre değişen farklı oranlarda artıyor. Örneğin BT firması fiyatlarını %67 oranında arttırıyor. Virgin Media’nın fiyatlarında ise herhangi bir değişiklik olmuyor.

Kaynak: Computer Active dergisi, Sayı: 500, Sayfa 7

The post Sadık Genişbant Kullanıcıları %43 Daha Fazla Ödüyor appeared first on Kablosuz Mecmua.

Google’ın gereğinden fazla mesajlaşma / sohbet uygulaması geliştirdiği bilinen bir gerçek. Şirketin bu kategoride aktif olarak kullanımda olan yedi farklı uygulaması mevcut.

2005 yılında WhatsApp, Messenger ve Snapchat uygulamalarından çok daha önce Google, Google Talk uygulamasını duyurdu. Talk, özellikle AIM, ICQ ve MSN Messenger uygulamalarına rakip olarak geliştirilen bir anında mesajlaşma uygulamasıydı. Gmail ile bütünleşik olarak kullanıldığından Talk kısa süre içerisinde oldukça popüler bir uygulama halini aldı. Buna rağmen şirket, aradan geçen 12 yıldan sonra Talk uygulamasınu geliştirmeyi durduracağını açıkladı.

Google Talk’tan Hangouts’a

Google, Google Talk kullanıcılarını Hangouts uygulamasına aktaracağını duyurdu. Önümüzdeki birkaç hafta içerisinde şirket, Google Talk kullanıcılarını Hangouts’a geçiş yapmaya davet edecek. Ancak 26 Haziran’dan sonra bu artık isteğe bağlı bir seçim olmayacak ve tüm Talk kullanıcıları Hangouts’a yönlendirilecek.



Her ne kadar üçüncü parti XMPP istemcileri birebir sohbetlerde Hangouts ile çalışmaya devam edecek olsa da XMPP federasyonu, üçüncü parti hizmet sağlayıcıları ile çalışmayı sonlandıracak. Google Play mağazasından 2013 yılında kaldırılan Google Talk Android uygulaması da bu tarihten sonra çalışmayacak.

Google, 2013 yılından beri Talk kullanıcılarını Hangouts kullanmaya teşvik ediyordu. Ne yazık ki insanlar alışkanlıklarını değiştirmeyi pek sevmediklerinden bu teşvikler sonuçsuz kaldı. Google Hangouts, Chat ve Meet olmak üzere iki bölüme ayrıldığından, Google artık insanları Hangouts kullanmaya zorlamaya karar vermiş görünüyor.

Google Talk uygulamasını en son ne zaman kullanmıştınız? Google’nin Google Talk’ı geliştirmeye son vermesi hakkında ne düşünüyorsunuz? Google Talk’tan Hangouts uygulamasına geçiş yapacak mısınız? Google’nin gereğinden fazla mesajlaşma uygulaması geliştirdiğini düşünüyor musunuz? Sizce şirketin geliştirmeye son vereceği bir sonraki uygulama ne olacak? Yorumlarınızı bekliyoruz.

Kaynak: MakeUseOf

The post Google Talk Artık Yok appeared first on Kablosuz Mecmua.

Günümüzde video internet deneyiminin önemli bir parçası olduğundan bu amaca hizmet eden çok sayıda web sitesi mevcut. Biz de bu yazımızda YouTube’a alternatif en iyi 10 video sitesini sizler için derledik.

1. Vimeo

YouTube’yi düzenli olarak ziyaret eden biri olsanız bile Vimeo’yu da mutlaka ziyaret ettiğiniz web sitelerinin arasında tutmalısınız. Site, internet üzerinde yüksek çözünürlüklü videoları destekleyen ilk web sitesiydi. Site her ne kadar kullanıcıları tarafından oluşturulmuş amatör videolara yer verse de, sitenin odak noktası yüksek kaliteli içeriğe sahip videolar.

Diğer şeylerin yanı sıra Vimeo, özellikle yurt dışında çok bilinen filmlere ve televizyon dizilerine ev sahipliği yapmaktadır. Bunlar arasında E! kanalına ait olan The Royals, Spike TV’nin Blue Mountain State ve Netflix’in Orange is the New Black dizileri yer alıyor.

Sitede gezinmek oldukça kolay ve gelişmiş arama özelliği videoları kategorilerine ve kanallarına göre organize ediyor. Ne izlemek istediğinizden emin değil misiniz? O zaman Vimeo ekibinin seçtiği videoların yer aldığı ve sıklıkla güncellenen çalma listelerine bir göz atabilirsiniz.

2. Metacafe

Metacafe özellikle kısa süreli videoların yer aldığı bir web sitesi. Bunlar arasında dünyanın en iyi sörfçülerinin en iyi çalışmaları, kısa süreli ürün inceleme videoları ve en sevdiğiniz video oyununda geçmekte zorlandığınız bir bölümü bitirebilmenize yardımcı olacak ipuçlarının yer aldığı videolar bulunuyor.

Metacafe’yi diğerlerinden ayıran özelliklerin başında sitenin sadeliği geliyor. Sitenin gezinme arayüzü oldukça sade. Menü çubuğu üzerinde “en son videolar”, “popüler videolar” ve “trenddeki videolar” yer alıyor. Sitenin derinliklerine dalmak isteyen kullanıcılar sol kısımdaki açılır menüye tıklayarak 16 video kategorisinden diledikleri birini seçebilirler.

3. Veoh

İsrailli start-up Qlipso’nun bir çalışması olan Veoh, kendisini bir internet TV şirketi olarak tanımlıyor. Site üzerinde milyonlarca video yer alıyor ve bunların çoğu profesyonel ekipler tarafından hazırlanmış.

Veoh sitesinde geniş bir yelpazede TV içeriği mevcut. Bunlar arasında NCIS, Two and a Half Men, The Price is Right ve The Young and the Restless gibi dünya çapında popüler televizyon programlarının bölümleri yer alıyor. Sitede ayrıca kült olmuş Family Ties, Melrose Place ve orijinal Beverly Hills, 90210 dizilerine ait bölümler de mevcut.

Televizyon kliplerinin yanı sıra Veoh üzerinde pek çok farklı türde müzik kliplerine de rastlamak mümkün. Ayrıca sitenin film kategorisi altında filmlerin yanı sıra bazı filmlerin unutulmaz sahnelerine de yer verilmiş.

4. The Internet Archive

Adından da anlaşılacağı üzere The Internet Archive web sitesinde kitaplardan müziklere, yazılımlardan filmlere pek çok ücretsiz içerik yer alıyor.

Tıpkı bir kütüphaneye gittiğinizde orada nasıl binlerce kitap bulunuyorsa, The Internet Archive’yi diğerlerinden ayıran en önemli özelliklerden birisi de site bünyesinde bulunan tarihsel içeriğin fazlalığı. Sitede her ne kadar daha yeni içerikler bulunsa da sitedeki en iyi videolardan bazıları garip haber videoları, TV dizileri ve diğer sitelerde bulması zor filmlerden oluşuyor.

Listemizdeki diğer web sitelerinin çoğunda olduğu gibi bu sitede de kullanıcılar tarafından siteye yüklenen videolar da mevcut. Site, H.264 video biçimini kullanıyor.

5. Crackle

Sony Pictures Entertainment’in sahibi olduğu Crackle, sadece internet için hazırlanmış programların yanı sıra bazı Hollywood filmlerinin ve TV programlarının yer aldığı bir online tv kanalı.

Crackle üzerinde yer alan orijinal içeriklerden bazıları eleştirmenler tarafından tam not aldı. Bunlar arasında Jerry Seinfeld’in rol aldığı Comedians in Cars Getting Coffee‘nin yanı sıra All in the Family, 227, Firefly, Mad About You ve News Radio gibi eski TV dizileri de yer alıyor.

Bunun yanı sıra hâlâ izlememiş olanlar için Night of the Living Dead, Animal House, Paranormal Activity ve Rudy gibi eski filmlere de yine bu site üzerinden ulaşmak mümkün.

6. Screen Junkies

Listemizdeki web sitelerinin çoğu şu ya da bu şekilde TV dizilerine ve filmlere yer verse de Screen Junkies, sadece bu site için hazırlanmış TV dizilerine ve filmlere yer veren ender video sitelerinden birisi olarak karşımıza çıkıyor. Sitedki programların çoğu komedi türünde. Örneğin Honest Trailers isimli programda ünlü isimler, çeşitli TV programlarına ve filmlerine kendi seslendirmelerini uyguluyorlar.

Sitede bulunan diğer bir kaliteli program olarak TV Fights gösterilebilir. Kendi deyimleri ile “televizyon kurtları”, “’90ların en kötü sitcomu hangisidir?” gibi konularda birbirleri ile tartışıyorlar.

Sitedeki videolardan bazıları ücretsiz izlenebilir ancak sitedeki tüm videoları izlemek için aylık 4.99 dolar ya da 59 dolar ödeyerek 12 ay fiyatına 15 aylık abonelik satın alabilirsiniz.

7. MySpace

Çoğunuz MySpace’yi 2000lerin sosyal ağ sitesi olarak biliyordur. Bu site için Facebook’un öncüsü de denebilir. Site halen açık ancak sosyal ağ özelliklerinin aksine özellikle video içeriğine ağırlık vermiş durumda.

Sitedeki videoların çoğu ünlülerle röportajları içeriyor. Bazı videolarda ünlüleri görmeye alışık olmadığınız durumlarda da görebiliyorsunuz. Örneğin, Getting Nailed isimli dizide ünlüler, manikür ve pedikür sırasında röportaj veriyorlar.

Sitede buna benzer çok sayıda video mevcut. Bu videoların çoğunda müzik sanatçıları ve spor yıldızları yer alıyor. Örneğin The Pedicab Interviews: Dillon Francis, The Chairlift Interviews: Shaun Francis ve OK Go: The Ferris Wheel Interviews videoları ilginizi çekebilir.

8. The Open Video Project

The Open Video Project, Kuzey Caroline Üniversites Chapel Hill Bilgi ve Kütüphane Bilimi Okulu’ndaki Etkileşim Tasarımı Laboratuvarı tarafından geliştirildi. Site özellikle araştırma topluluğuna yönelik multimedya içerik kurtarımı ve dijital kütüphaneler temalı videolara yer veriyor.

The Open Video Project üzerinde yer alan videoların büyük bir kısmı eğitici içeriğe sahip. Sitede NASA arşivlerinden çok sayıda video mevcut. Bunun yanı sıra klasik televizyon reklamlarını ve 1950lerde çekilmiş eğitici filmleri de bulabilirsiniz. Eğer tarihsel video içeriği arıyorsanız o zaman The Open Video Project sitesine mutlaka bir göz atmalısınız.

9. 9GAG

9GAG web sitesini komik şeylerin yer aldığı bir web sitesi olarak düşünebilirsiniz. Sitede komik fotoğraflar, GIFler, oyun videoları, mimler, animeler ve benzeri çok sayıda video mevcut. Sitenin sloganı da “kendinizle eğlenin”.

Sitedeki içeriğin önemli bir kısmı eğlenceli. Örneğin birkaç video ismine örnek vermek gerekirse “‘Star Wars’ Ekibinin Yer Aldığı En İyi Reklamlar” ya da “Kalbinizi Önce Isıtacak Sonra Siz Fark Etmeden Onu Darmadağın Edecek Bir Aşk Hikayesi”.

Bu tip şeyleri kullandığınız sosyal ağdaki zaman tünelinde gördüğünüzde tıklamamanız mümkün değil. Siteyi ziyaret etmeden önce sitedeki bazı videoların iş yerinde seyretmeye elverişli olmayabileceğini belirtelim.

10. TED

Eğer TED’in ne olduğunu bilmiyorsanız çok şey kaybediyorsunuz. TED üzerinde 2.300’ün üzerinde video sunumu yer alıyor ve bu sunumlar geniş bir yelpazedeki konuları kapsıyor. Sitede teknolojiden kurumsal videolara, tasarımdan bilime ve evrensel sorunlara kadar hemen her konuda video bulmak mümkün.

Sitedeki bazı sunumlar eğlenceli iken bazıları da duygusal. Bazı videolar size bir şey öğretmeyi hedeflerken diğerleri tümüyle sizi eğlendirmeye yönelik. TED videolarının ortak bir özelliği ise hemen her bir video aklınıza kazınacak bir bilginin yer alıyor oluşu.

TED web sitesi özellikle video izlemek için fazla zamanı olmayan kişiler için biçilmiş bir kaftan niteliğinde. Sitenin menüsünde yer alan videolar eğer altı dakikadan kısa ise kırmızı renkli bir çubuk ile etiketlenmiş.

En sevdiğiniz YouTube alternatifi video sitesi hangisi?

YouTube pek çok sebepten ötürü internetin en popüler video sitesi. Bunların başında hiç şüphesiz sitenin devasa içeriği ve Google’ye ait olması geliyor.

Buna rağmen yukarıda listelediğimiz video siteleri de en azından bir göz atmaya değer. Hepsi olmasa da bazılarını tekrar tekrar ziyaret edeceğinizden eminiz.

YouTube dışında bir web sitesinde video izlemek istediğinizde hangi video sitesini tercih ediyorsunuz? Eğer YouTube’nin sahibi olsaydınız onda ilk olarak neyi değiştirmek isterdiniz? YouTube’de daha çok ya da daha az hangi türde videoların yer almasını istersiniz? Yorumlarınızı bekliyoruz.

Görsel: Rawpixel.com (Shutterstock.com)
Kaynak: MakeUseOf
Bu makalenin orijinali Taty tarafından 5 Şubat 2010 tarafından yazılmıştır.

The post YouTube’a Alternatif En İyi Video Siteleri appeared first on Kablosuz Mecmua.

Bu gibi durumlarda herhangi bir karaktere sahip olmayan otel odalarından birisini seçmek yerine bu yazımızda derlediğimiz Airbnb alternatiflerinden birisini seçebilirsiniz. Bu alternatifler arasında doğrudan Airbnb’ye rakip olan firmalar ve özel ilgi alanlarına hitap eden siteler yer alıyor. Bu sayede aradığınız özelliklere sahip kalacak bir yer bulacağınızdan emin olabilirsiniz.

Airbnb ve benzeri web siteler üzerinden bir oda kiralarken mutlaka ev sahibi ile iletişime geçmenizi öneririm. Bir odayı ya da daireyi kiralamadan önce ilgili mülk ile ilgili yorumları okumalı ve oraya gittiğinizde sizi nelerin beklediğinden tümüyle emin olmalısınız. Eğer kiralamak üzere olduğunuz mülk ile ilgili daha önce herhangi bir yorum bırakılmamışsa o mülkü kiralamadan önce bir kez daha düşünün. Ancak eğer daha önce olumlu yorumlar bırakılmışsa o zaman büyük ihtimalle herhangi bir sorunla karşılaşmayacaksınız.

Tripping

Tripping.com web sitesi, Airbnb alternatifleri üzerinde arama yapabileceğiniz bir tür arama motoru. 9Flats, HomeAway, Roomorama, TravelKeys ve çok daha fazla web sitesi üzerinde arama yapabilir ve arama kriterlerinize uygun mülklerin tek bir sayfa üzerinde listelenmesini sağlayabilirsiniz.

Ne yazık ki Airbnb bünyesinde yer alan mülklerin başka bir web sitesi üzerinde aranması mümkün olmadığından Tripping.com arama sonuçlarında Airbnb mülkleri yer almıyor. Tripping.com arama sonuçlarındaki bir bağlantı üzerine tıkladığınızda site sizi ilgili siteye yönlendirecektir ve siz de bu site üzerinden seçtiğiniz mülk ile ilgili daha fazla bilgi alabilir, yorumları okuyabilir ve dilediğiniz mülkü kiralayabilirsiniz.

Homestay

Homestay, Airbnb’nin ilk zamanlarını andırıyor. Bir oda veya dairenin tümünü kiralamak yerine Homestay web sitesi üzerindeki mülkler genellikle ev sahipleri ile birlikte onların evlerinde kalabileceğiniz mülklerden ibaret. Hatta ödeme yapmadan önce dilerseniz ev sahibi ile görüntülü sohbet ya da anında mesajlaşma üzerinden iletişime geçebilir ve onlar hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz.

Sitedeki mülkler Airbnb’ye kıyasla daha ucuz ve ev sahibi ile birlikte kaldığınız için gideceğiniz yer hakkında daha önce yaşamadığınız bir deneyim yaşayabilir ve bu süre zarfında yeni arkadaşlar edinebilirsiniz.

Kid&Coe

1.000’in üzerindeki mülkü ile Airbnb’ye kıyasla çok daha az seçenek sunmasına rağmen bu site üzerindeki mülklerin ortak bir özelliği var: Hepsi aileler için uygun olacak şekilde özellikle seçilmiş mülklerden oluşuyor. Kalacağınız yerde oyuncaklar, bebek sandalyeleri, bebek yatakları, bahçeler ve çok daha fazlasına ulaşabilirsiniz.

Özellikle çocuklar için uygun bir yerde kalmak dünya çapındaki pek çok ailenin tercih edeceği bir tatil olacaktır. Özellikle 4’ten fazla kişiden oluşan aileler için bu ok önemli. Eğer çok çocuklu bir aile iseniz ve seyahate çıkmayı planlıyorsanız o zaman bu siteye bir göz atmanızı kesinlikle öneririm.

9Flats

Bilindiği üzere Airbnb, ABD merkezli bir şirket. Airbnb’nin en çok şikayet edilen özelliklerinden birisi sitede gördüğünüz fiyatların üzerine ödeme yapmadan hemen önce çeşitli hizmet bedellerinin eklenmesi. 9Flats üzerinde ise böyle bir durum söz konusu değil. Arama sonuçlarında gördüğünüz fiyatlar ödeyeceğiniz fiyatın ta kendisi.

Dahası, ev sahibinin bu özelliği mülkü için etkinleştirmiş olması durumunda kredi kartı ile önceden ödeme yapmak yerine doğrudan ev sahibine nakit ödeme yapabilirsiniz (bunun için site üzerinde küçük bir ödeme yapmak zorundasınız). Her ne kadar Airbnb’ye kıyasla daha az sayıda mülke sahip olsa da 9Flats, en iyi Airbnb alternatiflerinden birisi ve Avrupa’yı ziyaret etmek isteyen okurlarımızın kesinlikle ziyaret etmesi gereken bir site.

HomeAway

190 ülkede bir milyonun üzerinde mülk ile HomeAway, muhtemelen Airbnb’nin en büyük rakibi. Tıpkı Airbnb’de olduğu gibi HomeAway üzerinden de ev sahibi ile iletişime geçebilirsiniz. Ancak HomeAway’in Airbnb’den önemli farkları var.

Öncelikle HomeAway üzerinde tek bir oda kiralamak mümkün değil. Sitedeki mülklerde kaldığınızda aynı mülkü tanımadığınız birisi ile paylaşmayacağınızdan emin olabilirsiniz. Ayrıca HomeAway’in hizmet ücreti %6 ile sınırlı. Airbnb’de ise bu oran %6 ile %12 arasında değişiyor.

FlipKey

FlipKey, TripAdvisor tarafından işletilen bir tatil kiralama web sitesi. 1.100 şehirde 300.000’ün üzerinde kiralık mülkü ile seçim yapabileceğiniz çok sayıda mülk mevcut. Site üzerinde uygulayabileceğiniz farklı arama parametreleri ile arama sonuçlarını tercihlerinize göre sınırlandırabilirsiniz. Ayrıca sitede yüksek kalitede mülklerin sayısı da bir hayli fazla ve her bir mülk hakkında yapılan ayrıntılı incelemeler sayesinde kalacağınız yer ile ilgili derinlemesine bilgi sahibi olabilirsiniz.

Dahası, FlipKey üzerinde mülkünü kiralamak isteyen herkes önce FlipKey yönetimi tarafından kontrol edildiğinden, site üzerinde yapacağınız kiralamalar sonucunda kalacağınız yere gittiğinizde olumsuz bir sürprizle karşılaşma olasılığınız yok denecek kadar az.

Behomm

Behomm, sadece üyelerine hizmet veren global bir mülk değişim sitesi. Sitedeki evlerde kalabilmek için evinizi de diğer site üyelerinin kullanımına ücretsiz olarak açmak zorundasınız. Eğer kalacağınız yerin ev sahibi kabul ederse siz onun evinde kalırken o da sizin evinizde kalacaktır.

Sitenin 2.400’ün üzerindeki üyesinin arasına katılabilmek için sadece davet edilmek zorunda değil, aynı zamanda evinizin de muhteşem olması gerekiyor. Eğer davet edilecek kadar şanslı iseniz, siteyi ilk yıl ücretsiz kullanabilirsiniz. Daha sonra siteyi kullanabilmek için yılda 95 Avro ödemelisiniz. Sitenin kurucularından birisinin davetini almak için buradaki formu doldurabilirsiniz.

Roomorama

Roomorama 2009’dan beri faaliyet gösteriyor ve sitede hem kısa hem de uzun dönemli kiralayabileceğiniz yüz binlerce mülk mevcut.

Tıpkı FlipKey gibi Roomorama da güvenliğe özen gösteriyor ve ev sahiplerinin sitede evlerini ya da odalarını kiralamadan önce onların kimliklerini kontrol ediyor. Site üzerinden yapacağınız tüm kiralamalar, Roomorama’nın güvenli sahtecilik koruma sistemi üzerinden yapılıyor.

Wimdu

Bir diğer Avrupalı Airbnb alternatifi olan Wimdu, 2011 yılından beri faaliyet gösteriyor ve o zamandan bu yana büyümesini sürdürüyor. 2.000 şehirde bulunan 300.000’in üzerinde mülkün yer aldığı site kesinlikle ziyaret etmeye değer.

Sitede evlerini ya da odalarını kiralayan ev sahipleri önce bir dizi güvenlik kontrolünden geçiyor. Sitedeki binlerce mülk site yönetimi tarafından bireysel olarak kontrol edilmiş. Dileyen kullanıcılar sitenin sunduğu 7/24 destek hattından faydalanabilir, ücretsiz sigorta poliçelerini kullanabilirler (ücretsiz sigorta Kuzey Amerika’da geçerli değil).

VRBO

HomeAway web siteleri ailesinin bir parçası olan VRBO (Vacation Rentals by Owner), bir diğer kaliteli Airbnb alternatifi. Sitede bulunan 250.000’in üzerindeki mülkün ortalama büyüklüğü 170 metrekare. Özellikle büyük ölçekli bir mekanda kalmak isteyen kişiler için son derecede kullanışlı bir web sitesi.

VRBO üzerinde yer alan mülklerin %10’u evcil hayvan dostu olmakla birlikte özellikle bebekler ve aileler için kullanışlı pek çok mülk de mevcut.

TravelMob

Her ne kadar TravelMob üzerinde dünyanın herhangi bir yerinde kalacak bir yer bulmak mümkün olsa da sitede özellikle Asya bölgesinde bulunan mülkler yer alıyor. Hatta bir adım daha ileri giderek eğer herhangi bir Asya ülkesini ziyaret edecekseniz Airbnb yerine TravelMob’u tercih etmenizi öneririz.

Hem kısa hem de uzun süreli kiralık ev, daire ve oda bulmak mümkün. Tıpkı diğer sitelerde olduğu gibi bu sitede de bir yeri kiralamadan önce ev sahibi ile iletişime geçmeyi ve sadece olumlu yorumlar bırakılmış yerleri kiralamanızı öneririz.

OneFineStay

Sadece Londra, Los Angeles, New York, Paris ve Roma’da faaliyet gösteren OneFineStay üzerinde bulunan her bir mülk, el ile seçilmiş, tanımlanmış ve fotoğraflanmış. Eğer kalacağınız mülk ile ilgili herhangi bir sorunuz var ise doğrudan site yönetimi ile iletişime geçebilirsiniz.

Bir mülkün OneFineStay üzerinde yer alabilmesi için tek bir kural var. Mülkün alışılmışın dışında ve mükemmel olması gerekiyor. Bu sebeple sitede ucuza kalacak bir yer bulmak mümkün değil ve daha çok bütçe sıkıntısı yaşamayan kişiler tarafından tercih ediliyor. OneFineStay üzerinden herhangi bir yer kiraladıktan sonra kalacağınız yere gittiğinizde bir OneFineStay görevlisi sizi karşılıyor ve size içinde yerel bir sim kartı bulunan bir iPhone teslim ediyor.

Diğer pahalı Airbnb alternatifleri için Oasis Collections ve Luxury Retreats web sitelerini de tercih edebilirsiniz.

Nerede kalacaksınız?

Eğer Airbnb’den memnun değilseniz ya da yeni bir siteyi denemek istiyorsanız, o zaman bu listedeki sitelerden herhangi birisi sizin için yeterli olacaktır.

İster lüks bir malikanede kalmak isteyin ya da şehir merkezinden uzakta oranın yerlileri ile birlikte zaman geçirmeyi tercih edin, bu sitelerde biraz zaman geçirerek tam aradığınız yeri bulacağınızdan eminiz.

Bu listedeki Airbnb alternatiflerinden herhangi birisini denediniz mi? Bu listede yer almayan ancak önerebileceğiniz başka alternatif Airbnb siteleri var mı? Airbnb hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarınızı bekliyoruz.

Kaynak: MakeUseOf

The post Her Bütçeye Uygun Airbnb Alternatifleri appeared first on Kablosuz Mecmua.