New York’ta bulunan Farmingdale Eyalet Koleji’nde görevli bir tema parkı uzmanı ve iş yönetimi profesörü olan Martin Lewison, sokakta kimsenin bir Avatar tişörtü giymediğine dikkat çekiyor ve filmin son derecede popüler olmasına rağmen onu izleyicisine bağlayan herhangi bir duygusal öğenin olmadığını da sözlerine ekliyor.

Kültürel bir yer

Ama tema parkları oldukça büyük bir endüstri ve Disney, resmi adı “Pandora: Avatar Dünyası” olan Avatar Şehri’nden oldukça umutlu. Geçtiğimiz yılın Ekim ayında sonlanan finansal yıl içerisinde Disney’in gelirlerinin 56 milyar dolara yakın gelirinin %31’i bu ve benzeri tema parklarından elde edildi. Ancak şirketin 16 milyar dolarlık işletme kârlılığının %21’inin de bu parklardan geldiğini belirtmek gerekir.

Disney ayrıca aralarında “Yıldız Savaşları” ve Marvel’in süper kahraman karakterlerinin de yer aldığı daha yeni kültürel varlıklarını da popüler tema parkı merkezlerine dönüştürebilme kabiliyetine sahip olduğunu kanıtlamak istiyor. Bu anlamda şirketin, Universal Stüdyoları’nın 2010 yılında kapılarını açtığı ve son derecede başarılı olan Harry Potter tema parkını da yakalamaya çalıştığı söylenebilir.

Disney’den en son yapılan açıklamada şirket 1 Nisan günü sona eren finansal çeyrekte 2.39 milyar dolarlık kazanım açıkladı. Bu rakam, bir yıl önce açıklanan 2.14 milyar dolarlık kazanımlarından %11 daha fazla. Şirketin gelirleri ise 12.97 milyar dolardan 13.34 milyar dolara yükseldi. Aynı dönemde tema parklarından elde edilen gelir %9 artarak 4.3 milyar dolara yükseldi. İşletme kârlılığı da da aynı segment için %20 artarak 750 milyon dolara ulaştı.

Disney’in kablolu televizyon gelirleri de arttı ancak ESPN’in artan program giderleri sebebiyle işletme gelirlerinde azalma gözlendi. ESPN, yakın bir geçmişte 100 kişiyi işten çıkaracağını açıklamıştı.

Garip bir varlık

“Titanik” filminin yanı sıra gişe rekorları kıran filmleri ile tanınan ve aynı zamanda Avatar filminin de yönetmeni olan James Cameron, neredeyse ilk “Avatar” filmi yayımlandığı andan itibaren devam filmlerinden bahsediyor. Hatta bu devam filmlerinin ilki için 2010 yılından beri çalışıldığı biliniyor. Disney, filmin park haklarını 2011 yılında satın aldığında devam filminin çok geçmeden beyazperdedeki yerini alması bekleniyordu.

Ancak o dönemde Disney, Cameron’un 2013 yılında üç adet devam filmi çekeceğini açıklayacağından haberi yoktu. Yapılan ilk açıklama, ilk devam filminin 2016 yılında gösterime gireceği yönündeydi. Devam filmi daha sonra 2017 yılında, daha sonra da 2018 yılına ertelendi. Mart ayında yapılan açıklamada ise Cameron, devam filminin 2018 yılında gösterime girmeyeceğini söyledi. Nisan ayında yapılan açıklamada ise dört adet devam filminin 2020 ile 2025 yılları arasında gösterime gireceği yönünde oldu.

Bu durum, Disney’i kendi Avatar Land projesini devreye sokmaya zorladı. Avatar Land, 27 Mayıs’ta Disney’in Florida’da bulunan Hayvanlar Krallığı tema parkındaki yerini alacak. Eğer her şey yolunda giderse bu park devam filmlerini, devam filmleri de bu parkı tanıtmaya yardımcı olacak ve bu döngü son devam filmi yayına girene kadar devam edecek.

Ancak Disney, bunun tam aksi bir strateji izliyor gibi görünüyor. Şirket, tema parkını ziyaret edecek kişilere orijinal filmi hatırlayıp hatırlamadıklarına bakmaksızın Pandora’nın vahşi yaşamı, doğası ve bitki örtüsü ile büyülemeyi hedefliyor. Parkta, “Avatar” filminde bulunan karakterlere ya da olaylara yer verilmesi beklenmiyor.

Parkın tasarım ve prodüksiyon şefi Joe Rohde, bunun bir tercih olduğuna ve parkın, ziyaretçilerin Pandora’nın bir bölümünü ziyaret etmelerine imkan sağlayacağına dikkat çekiyor. Park bünyesinde mavi renkli Na’vi ırkı ya da minerallere aç olan insan ırkı arasındaki çekişmeye yer verilmiyor. Rohde’ye göre ziyaretçiler “Parkta gezerken herhangi birisine herhangi bir zamanda ne olduğuna bakmaksızın parkta kendi maceralarını deneyimleyebilecekler”.

Harry Potter’ı yenmek

Walt Disney şirketinin Avatar Land’i açmak istemesinin sebebi, Universal’ın Harry Potter’ın Sihirli Dünyası’nda yakaladığı başarının gölgesinde kalmak istemiyor oluşu. Şirketin 2019 yılında kapısını ziyaretçilere açacağı Yıldız Savaşları tema parkı da bu tehditi ciddiye aldığının bir başka göstergesi.

2015 yılında 138 milyon kişi Walt Disney’in tema parklarını ziyaret etti. Bu ziyaretçi sayısı, bir yıl önceki ziyaretçi sayısından %3 daha fazla. Universal’in tema parkları ise 45 milyon ziyaretçiyi bünyesine çekti ancak bu sayı, bir önceki yıla oranla %12’lik bir artışı gösteriyor.

Bir tema parkı danışmanlık şirketi olan Leisure Business Advisors’ın yöneticisi John Gerner, Harry Potter’ın gerek halk arasında gerekse de finansal bir başarı hikayesi olması, tema parkı endüstrisi için yeni bir çıta oluşturduğuna dikkat çekiyor.



Elbette Avatar, Harry Potter’a kıyasla oldukça farklı bir marka. Harry Potter’ın, bugüne kadar 9 filmi sinemalardaki yerini aldı. Bu filmler arasında devam filmi önümüzdeki yıl gösterime girecek olan tümüyle yeni bir film serisi de bulunuyor. Tüm bunlar olurken “Avatar”ın birinci devam filmi daha henüz gösterime bile girmemiş olacak.

Bu açıdan bakıldığında tema parkları endüstrisinin altın yılı 2019 yılı olabilir. Walt Disney’ın iki yeni “Yıldız Savaşları” tema parkını Kaliforniya’daki Disneyland’de ve Florida’daki Walt Disney World’de açacak olması, Universal Stüdyoları’nın da 2020 yılında Nintendo temalı tema parklarını Florida’da ve Japonya’da açmayı planlıyor olması tüm bunların bir göstergesi niteliğinde.

Lewison, bu gelişmeleri şu sözlerle özetliyor. “Tema parkı endüstrisinde yeni bir kural oluştu. Sürekli olarak yeni parkları inşa ederseniz herkes parktaki tüm bu yenilikleri görmek isteyecektir.”

Kaynak: Techlife News dergisi, Sayı: 13 Mayıs 2017, Sayfa: 46-53

The post Pandora: Avatar Dünyası Tema Parkı Hakkında Bilmedikleriniz appeared first on Kablosuz Mecmua.

Seattle Opera ve San Francisco Opera, gösterinin sanatsal yaratımını üstleniyor. Gösterinin müziklerini ise müzisyen ve DJ Mason Bates yapacak. Gösterinin ortak yapımcıları olan şirketler gösteriyi Kaliforniya’daki Santa Fe ve Washington’un yanı sıra daha pek çok bölgede sergileme hedefindeler.

Bir Budist olduğu bilinen, sade vejetaryen aile yemeklerini seven ve teknoloji dünyasındaki yenilikleri ile tanınan Jobs’un hayat hikayesi, 2011 yılında kanser sebebiyle hayatını kaybetmesinin ardından belgesellerin, kitapların, sinema filmlerinin ve çizgi romanların konusu olmuştu.

Jobs opera gösterisinin sponsorları, San Francisco opera Genel Müdürü Matthew Shilvock’un da dediği gibi Bates’in yanı sıra Mark Campbell, “bir adamın hayatındaki karmaşık öncelikleri, ailesi ve işi ile arasında kalan hikayesini ele alacak”.



Shilvock tarafından yapılan yazılı duyuruda Jobs için “aynı zamanda o gerçek bir insandı ve toplumumuzun bir parçası idi” sözlerine yer verildi.

Santa Fe Opera’nın Genel Direktörü Charles MacKay, Jobs’un “bir tür kahramanvari, trajik bir figür” olduğunu söylerken bu tip figürlerin operalar tarafından asırlardır ele alındığını dile getiriyor. Ancak Steve Jobs’un genç yaştaki kesimler tarafından da tanınan birisi olduğuna dikkat çekilen açıklamada, bu durumun genç yaştakileri de opera evlerine çekeceğini belirtiyor.

“Bugüne kadar bir operada kullanılan en yüksek teknolojiyi kullanacak olmamıza rağmen bu opera teknoloji hakkında değil. Bu opera ilişkiler ve insanların zayıf noktaları ile ilgili. Jobs zaman zaman çok zor birisi olabilirdi.”

Gösteri sırasında canlı orkestra, gitar, doğal sesler ve ünü ile servetini ortağı Steve Wozniak ile birlikte 1970’lerin ve ’80’lerin mikrobilgisayar devrimi sırasında icat ettikleri Apple II ve Macintosh bilgisayarlarına borçlu olan bir adam ile özdeşleşen elektronikler kullanılacak.

Apple’den 1984 yılında kovulan Jobs, Pixar’da görsel efekt dünyasına adım attı ve daha sonra Apple’ye şirketin CEO’su olarak geri döndü. Bunun ardından önce Mac, sonra iPod, iPhone ve iPad’e doğru süren pek çok ürünün icadında önemli rol oynadı.



MacKay, “Steve Jobs’un (D)evrimi” isimli gösterinin San Francisco geneline yayılmasının birkaç yılı bulabileceğine dikkat çekti. Bu tip gecikmeler operaların planlama döngülerinde normal karşılanıyor.

Eğer operanın bilet satışları iyi giderse ve özellikle de opera ulusal ve uluslar arası pazarlara açılırsa o zaman bu tip bir operaya yatırım yapmış olmanın geri dönüşü de oldukça verimli olacaktır. Santa Fe Opera, 1997 tarihli roman ve aynı adlı filmden esinlenen “Cold Mountain” isimle gösterisini 2015 yılında sahneleyerek büyük bir başarı yakalamıştı.

Kaynak: Techlife News dergisi, Sayı: 13 Mayıs 2017, Sayfa: 10-15

The post Steve Jobs Operası Yeni Destekçilerini Buldu appeared first on Kablosuz Mecmua.

Dizinin yeni bölümleri 9 Haziran’da Netflix üzerinde yayınlanacak. Dizinin korsan bölümlerinin çok sayıda kullanıcıya ulaşması durumunda Netflix’in abone sayısı ve dolayısıyla hisse fiyatları üzerinde olumsuz etkisi olabilir. Netflix, konu ile ilgili yorum yapmayı reddetti.



Netflix, daha önce küçük bir televizyon programları yapım şirketinin bu gibi sızıntıların sorumlusu olduğunu söylemişti. The Los Gatos, California şirketi konu üzerinde FBI ve diğer resmî makamların çalıştığını belirtti.

The Dark Overlord, dizinin bölümlerini silmesi karşılığında Netflix’in kendisine ödeme yapmasını talep etmişti. Bilgisayar korsanının Cumartesi günü yaptığı açıklamada Netflix’in kendisinin bu talebine herhangi bir cevap vermediğini bildirdi.

Korsan, “Böyle olmak zorunda değildi, Netflix.” derken, “Sizden istediğimiz düşük miktarda ödemeye kıyasla bu sefer çok fazla para kaybedeceksiniz.” dediği öğrenildi.

Bilgisayar korsanının, aralarında ABC, National Geographic ve Fox’un da bulunduğu pek çok TV kanalına ait programlarını çaldığı biliniyor. The Dark Overlord, kendilerine herhangi bir ödeme yapılmaması durumunda çalınan diğer bölümlerin de yayınlanacağını belirtiyor.

Hollywood filmlerinin ve TV dizilerinin çalındığına dair söylentiler birkaç aydır internet sitelerinde dolaşıyor. Bu söylentilerde, çalınan dizilere ait ekran görüntülerine de yer veriliyor.



The Associated Press ajansı The Dark Overlord ile Şubat ayında yaptığı söyleşide bilgisayar korsanının çaldığı bu bölümleri internet üzerinde dağıtmayacağı zira bir dizinin yayınlanmamış bölümlerinin kimsenin umurunda olmadığını söylediği biliniyor. Buna rağmen The Dark Overlord’un bu bölümleri internet üzerinde dağıtmama kararını değiştirmesine neyin neden olduğu bilinmiyor.

Netflix, “Orange Is The New Black” dizisi ile bu yılın Nisan – Haziran döneminde 3.2 milyon yeni aboneye ulaşmayı hedefliyor. Bu sayı, geçtiğimiz yılın aynı döneminde elde ettiği 1.8 milyon yeni aboneden oldukça fazla.

Netflix’in üç ayda bir yayımladığı finansal raporlarında elde ettiği yeni abone sayısının şirket yönetiminin beklentilerinden düşük kalması durumunda şirketin hisse değerleri önemli oranda düşüş gösteriyor.

Kaynak: Techlife News dergisi, Sayı: 6 Mayıs 2017, Sayfa: 160-165

The post Netflix Dizilerinin Yayınlanmamış Bölümleri Çalındı appeared first on Kablosuz Mecmua.

Seri, üçüncü filmin gösterime girmesinin ardından üç yıllık bir ara verecek ve “Avatar 4”, 20 Aralık 2024’te, “Avatar 5” ise 19 Aralık 2025’te gösterime girecek. İlk devam filminin 2018’de gösterime girmesi bekleniyordu ancak David Cameron, bir süre önce filmin bu tarihe yetişmeyeceğini açıklamıştı.

2009 yılında gösterime giren ilk Avatar filmi, 2.7 milyar doların üzerinde bir hasılat elde ederek rekor kırmıştı. Film, insanlarla Pandora’da yaşayan mavi tenli Na’vi adlı bir tür arasında çekişmeyi anlatıyordu.

Kaynak: Techlife News dergisi, Sayı: 29 Nisan 2017, Sayfa: 128-129

The post Avatar’ın Devam Filmleri 2020 Aralık’ından İtibaren Gösterime Giriyor appeared first on Kablosuz Mecmua.

Programın sunuculuğunu Ludacris yapacak. Yarışmada pop sanatçıları, şöhrete kavuşmak isteyen şarkıcılara kendilerine ait bir şarkıyı söylemelerini isteyecek. Yarışmanın kazananı, kazanan şarkının sahibi sanatçı ya da müzik grubu ile birlikte şarkıyı seslendirecek ve ilgili şarkı da yine YouTube üzerinden yayınlanacak.



Programa katılmak isteyenler 19 Mayıs’a kadar site üzerinden kayıt olabilirler. Şarkılar arasında Backstreet Boys grubunun “As Long As You Love Me”, Lovato’nun “Confident” ve Derulo’nun “Trumpets” şarkıları yer alıyor.

Programa ilerleyen günlerde başka sanatçıların da kendi şarkıları ile destek olması bekleniyor.

Programla ilgili daha fazla bilgi almak için http://thebestcoverever.com web sitesi ziyaret edilebilir.

Kaynak: Techlife News, Sayı: 29 Nisan 2017, Sayfa: 52-53

The post YouTube’den Amatör Sanatçılar İçin Müzik Yarışması appeared first on Kablosuz Mecmua.

Hem “The Force Awakens” hem de “The Last Jedi” filmlerinin yanı sıra “Rogue One” filmi de Aralık ayında gösterime girmişti.

Disney aynı zamanda önümüzdeki birkaç yıl içerisinde sinemalardaki yerini alacak filmlerin bir listesini de yayımladı. Bunlar arasında beşinci Indiana Jones filmi, Aslan Kral (The Lion King) filmi ve Karlar Ülkesi 2 (Frozen 2) yer alıyor.

“Indiana Jones” adındaki filmin 10 Temmuz 2010 yılında gösterime gireceği açıklanırken filmin yönetmenliğini Steven Spielberg’in yapması bekleniyor.

Jon Favreau tarafından yönetilecek olan “Aslan Kral” filmi 19 Temmuz 2019’da, Karlar Ülkesi’nin devam filmi ise 27 Kasım 2019’da gösterime girecek.

Disney ayrıca üç boyutlu animasyon filmi Gigantic’in gösterim tarihini ise 2020 yılının Kasım ayına erteledi.

Kaynak: Techlife News Dergisi, Sayı: 29 Nisan 2016, Sayfa: 7-9

The post Mayıs 2019’da Star Wars: Bölüm 9 Geliyor appeared first on Kablosuz Mecmua.

YouTube’yi ne kadar sık kullanıyor olursanız olun, YouTube üzerindeki deneyiminizi olumlu yönde etkileyebileceğiniz pek çok yöntem mevcut. Biz de bu yazımızda YouTube’yi ziyaret ettiğinizde izlediğiniz videoya ait site adresi (URL) üzerinde yapacağınız küçük değişiklerle erişebileceğiniz pek çok yeni özelliği sizler için derledik.

1. Videonun herhangi bir yerine bağlantı vermek

Genelde bir YouTube videosunun adresini kopyaladığınızda o adresi ziyaret eden kişi videoyu en başından izlemeye başlar. Ancak videoyu gönderdiğiniz kişinin videoda sizin istediğiniz yeri izlemesini istiyorsanız bunun için yapmanız gereken küçük bir değişiklik mevcut.



Bunu birkaç şekilde yapabilirsiniz. Video adresinin sonuna &t=DDmSSs ekleyin ve DD ile belirtilen yere videonun dakika numarasını, SS ile belirtilen yere de videonun saniyesini girin. Dilerseniz DDm ile belirtilen kısmı kaldırıp sadece saniye verisini de girebilirsiniz. Örneğin YouTube video adresinin sonuna &t=90s eklerseniz ilgili videonun ilk bir buçuk dakikalık kısmından sonrası görüntülenmeye başlayacaktır. Örneğin aşağıdaki video:

https://www.youtube.com/watch?v=g0lMDKAWaQg

Aşağıdaki şekilde değiştirilerek 1:30 noktasından itibaren başlatılabilir:

https://www.youtube.com/watch?v=g0lMDKAWaQg&t=1m30s

Eğer YouTube adresi üzerinde kendiniz değişiklik yapmak istemiyorsanız o zaman videoyu paylaşmak istediğiniz ana geldiğinde duraklatın ve video üzerine sağ tıklayarak Geçerli zamana ait video URL’sini kopyala bağlantısına tıklayın.

2. YouTube videosunu sürekli olarak oynatma

YouTube müzik dinlemek, özellikle de video oyunları müziklerini dinlemek için mükemmel bir web sitesidir. Eğer bir şarkıyı çok beğeniyor ve onu tekrar tekrar dinlemek istiyorsanız o zaman site adresindeki youtube kelimesinin hemen ardına repeater kelimesini ekleyerek ilgili videonun sürekli olarak oynatılmasını sağlayabilirsiniz. Örneğin bu adresi:

youtube.com/watch?v=oeb5LdAyLC8

Aşağıdaki şekilde değiştirerek onu sürekli olarak oynatabilirsiniz:

youtuberepeater.com/watch?v=oeb5LdAyLC8

Videoyu yürütme ayarlarını video altında bulunan kontrol düğmeleri aracılığı ile değiştirebilir, videonun başlangıç ve bitiş noktalarını belirleyebilirsiniz.

3. YouTube videolarındaki yaş sınırlamasını kaldırma

YouTube üzerindeki bazı videolarda yaş sınırlaması mevcuttur. Özellikle yetişkinlere yönelik olarak işaretlenen videoları izleyebilmek için YouTube hesabınıza giriş yapmalı ve 18 yaşın üzerinde olduğunuzu onaylamalısınız.

Eğer bunu yapmak istemiyorsanız aşağıdaki URL biçimini:

youtube.com/watch?v=wvZ6nB3cl1w

watch? kelimesini kaldırarak ve = işaretini / ile değiştirerek ilgili videoyu izleyebilirsiniz.

youtube.com/v/wvZ6nB3cl1w

Bu değişikliği yaptığınızda video tam ekran olarak oynamaya başlayacaktır. Aynı yöntemle bulunduğunuz ülkede izlenemeyen videoları da izleyebilirsiniz.

4. Giriş kısmının bir bölümünü geçiştirin

Bir videonun başlangıç zamanını belirleyebileceğiniz 1. adımdaki örnekte olduğu gibi bu ipucunda da bir videonun başlangıç zamanını belirleyebilirsiniz. Bu yöntemde dakikaları belirlemeniz mümkün olmadığından örneğin bir videoyu bir buçuk dakika ileriden başlatmak istiyorsanız onu saniye cinsinden yani 90 saniye olarak girmeniz gerekiyor.

Örneğin aşağıdaki videoyu 30 saniye ileriden başlatmak istiyorsanız o zaman aşağıdaki gibi bir YouTube video adresini:

youtube.com/watch?v=1F_bG-uJMns

Adresin sonuna start=30 ekleyerek değiştirmelisiniz.

youtube.com/watch?v=1F_bG-uJMns&start=30

Daha önce de belirttiğimiz gibi bu yöntem, birinci adımdaki yöntem ile neredeyse aynı şekilde çalışıyor ancak hatırlaması daha kolay olduğundan bu yöntemi deneyebilirsiniz.

5. YouTube videolarını indirmek

Eğer bir YouTube videosunu bilgisayarınıza indirip daha sonra izlemek istiyorsanız bunun için kullanabileceğiniz birkaç yöntem bulunuyor.

youtube.com adresinden önce pwn ya da kick ekleyerek ilgili YouTube videosunu çeşitli biçimlerde indirebileceğiniz web sitelerine ulaşabilirsiniz. Örneğin aşağıdaki YouTube videosunu indirmek için:

youtube.com/watch?v=kFIsoq63lwo

Aşağıdaki adreslerden birisini kullanabilirsiniz:

pwnyoutube.com/watch?v=kFIsoq63lwo
kickyoutube.com/watch?v=kFIsoq63lwo

Bu yöntemle müzik videoları gibi lisanslı videoları indirmemeniz gerektiğini unutmayın.

6. YouTube TV’yi ziyaret edin

YouTube’nin akıllı televizyonlarda kullanılmak üzere geliştirilen bir sürümü olduğunu biliyor muydunuz? Bu sürüm normal YouTube ile aynı içeriğe sahip olmasına rağmen daha sade bir tasarıma sahip ve özellikle televizyonların uzaktan kumandaları ile daha uyumlu bir şekilde çalışabilmesi için tasarlandı. Bunu YouTube’yi sürekli olarak ziyaret etmek için kullanmak isteyeceğinizi düşünmüyoruz ancak akıllı bir televizyonunuz olsaydı YouTube’nin o televizyonda nasıl görüntülenebileceğini görmek için YouTube TV sitesini ziyaret etmek isteyebilirsiniz.

Bunun için aşağıdaki adresi ziyaret etmeniz yeterli:

youtube.com/tv

7. Doğrudan doğruya YouTube aboneliklerinizi ziyaret edin

YouTube her ne kadar bunun için uğraşsa da YouTube’nin önerdiği videolar genellikle ilginizi çekebilecek videolar olmaktan oldukça uzak. Size önerilen videolar ister garip önerilerden oluşuyor olsun ya da YouTube ana sayfanız ilginizi çekmeyecek videolarla dolu olsun, bunlardan kurtulmak için daha iyi bir YouTube ana sayfası mevcut.

YouTube hesabınıza giriş yaptıktan sonra kısayollarınızda bulunan YouTube bağlantısını aboneliklerinizin bulunduğu videoların yer aldığı aşağıdaki adresle değiştirmek isteyebilirsiniz:

youtube.com/feed/subscriptions

Bu adresi ziyaret ettiğinizde abonesi olduğunuz kanallara yüklenmiş olan en yeni videoları göreceksiniz. Bu sayede YouTube’nin izleyeceğiniz videolara karar vermesinin önüne geçmiş ve sadece ilginizi çekecek olan videolara ulaşmış olursunuz.

8. Herhangi bir YouTube videosunun resmini indirmek

Google üzerinde bir görsel aradığınızda arama sonuçlarında genellikle maxresdefault adına sahip YouTube videolarına ait tanıtım görsellerine ulaşırsınız.

Bunun için herhangi bir YouTube videosunda mevcut olması durumunda ona ait olan yüksek çözünürlüklü tanıtım görseline doğrudan ulaşmanız mümkün. Bunun için aşağıdaki URL biçimini kullanmanız gerekmektedir:

https://img.youtube.com/vi/[VideoID]/maxresdefault.jpg

Bu adres örneğindeki [VideoID] kısmını herhangi bir YouTube videosunun adresinde v= karakterlerinden sonraki harf ve rakamlar ile değiştirerek tanıtım görseline ulaşabilirsiniz. Örnek vermek gerekirse aşağıdaki YouTube videosunun tanıtım görseline ulaşmak için:

youtube.com/watch?v=YMbm_SFJugQ

Aşağıdaki adresi ziyaret etmeniz gerekecektir:

https://img.youtube.com/vi/YMbm_SFJugQ/maxresdefault.jpg

9. YouTube videosundan GIF oluşturma

Bir YouTube videosunda GIF oluşturmaya değer bir anı mı gördünüz? O zaman herhangi bir YouTube adresinin başına gif ekleyerek ilgili videonun dilediğiniz bir kısmından GIF oluşturabilirsiniz.

Örneğin aşağıdaki YouTube videosundan bir GIF oluşturmak için:

youtube.com/watch?v=gy1B3agGNxw

Bu adresi aşağıdaki şekilde değiştirmelisiniz:

gifyoutube.com/watch?v=gy1B3agGNxw

Bunun ardından YouTube videosundan GIF oluşturmanızı sağlayan Gifs.com sitesine gönderileceksiniz. Bu site üzerinden ilgili video üzerinde çeşitli efektler uygulayabilir, videonun ilgilendiğiniz kısmının bir kesitini alabilirsiniz. İşiniz bittiğinde ilgili GIF dosyasını bilgisayarınıza indirebilir ya da doğrudan site üzerinden çeşitli sosyal ağ sitelerinde paylaşabilirsiniz. Bu hizmeti kullanabilmek için ilgilendiğiniz videonun bir saatten daha kısa bir süreye sahip olması gerektiğini unutmayın.

10. YouTube videolarını karıştırın

Bu ipucu yazımızdaki diğer ipuçlarının aksine doğrudan YouTube adresi üzerinde değişiklik yaparak ulaşabileceğiniz bir ipucu olmamasına rağmen videoları karıştırmak için YouTube adreslerini kullandığından derlememizin sonuna eklemeyi uygun gördük. YouTubeDoubler sitesini ziyaret edin ve seçtiğiniz iki YouTube videosunun adresini siteye girerek onları birbirleri ile mikslemeniz ya da karıştırmanız mümkün. Her bir videonun başlama zamanını seçmeniz de mümkün.

İki şarkının aynı anda çalması durumunda nasıl duyulacağını ya da bir video klibine komik bir arkaplan müziği eklemek istediğinizde bu hizmeti kullanmak isteyebileceğinizi düşünüyoruz. Eğer YouTubeDoubler hizmetini kullanarak bir miks oluşturursanız onu yorumlarınızda belirtmeyi unutmayın.

YouTube ile eğlenin

Bu yazıda belirttiğimiz 10 ipucu sayesinde YouTube’den çok daha fazla faydalanabilmeniz mümkün. Bu özelliklerin bazıları YouTube ile bütünleşik olarak gelirken bazıları YouTube dışında hizmet veren bazı siteleri kullanıyor. Gelecekte bu ipuçlarının herhangi birinin çalışmaması muhtemel o yüzden bu yazıyı yayımlanma tarihinden çok daha sonra okuyorsanız bazı özelliklerin çalışmıyor olması mümkündür.

Bu yazımızda belirttiğimiz YouTube adres hilelerinin dışında kullandığınız diğer YouTube hileleri nelerdir? Beğendiğiniz YouTube ipuçlarını yorumlarınızda paylaşmayı unutmayın.

Kaynak: MakeUseOf

The post Bilmeniz Gereken 10 YouTube Adres Hilesi appeared first on Kablosuz Mecmua.

Bu yazıda internet üzerinde ücretsiz olarak izleyebileceğiniz korku filmlerinin yer aldığı web sitelerini sizler için derledik.

1. Viewster

Viewster bünyesinde çok sayıda film ve anime yer almaktadır. Sitedeki videolar reklamlarla destekleniyor. Her ne kadar bu fimlerin çoğu düşük bütçeli filmler olsa da sitedeki videoların kalitesi oldukça yüksek. Sitenin Android ve iOS uygulamaları da bulunuyor.

Bu sitedeki filmlerin çoğunu muhtemelen daha önce hiç duymadınız. Site her bir film hakkında kısa bir açıklamayı bünyesinde barındırıyor. Bu açıklamaların çoğu sitenin kullanıcıları tarafından yazıldığından ve IMDb’den kopyalanmamış olduğundan filmi izlemeye başlamadan önce onun ne kadar korkunç olup olmadığını önceden görebilirsiniz.

Sitedeki filmler arasında Predatory Instinct, Lake Noir ve Armynel yer alıyor.

2. RetroVision

RetroVision klasik bir film ve TV web sitesi olup sitedeki korku filmleri daha eski tarihli filmlerden oluşuyor. Sitedeki en eski korku filmi 1930 yılına aitken en yeni korku filmi 1996 yılına tarihlenmiş.

Bu yüzden RetroVision üzerinde en son korku filmlerini bulmayı beklemeyin ancak eğer eski korku filmlerini izlemekten hoşlanıyorsanız o zaman bu site ilginizi çekecektir.

Sitedeki filmler arasında Carnival of Souls, Drivein Massacre ve Track of the Moon Beast yer alıyor.

3. Fright Pix

Adından da anlaşılabileceği üzere FrightPix sitesinde sadece korku filmleri yer alıyor. Sitede RetroVision sitesine kıyasla daha modern korku filmleri yer almasına rağmen bu sitedeki filmlerin çoğu da düşük bütçeli filmlerden oluşuyor.

Sitedeki korku kategorisi altında çok sayıda alt kategori de mevcut. Tüm zamanların en iyi korku filmlerinden yaratıklı korku filmlerine ve seksi korku filmlerine kadar aradığınız hemen her türde korku filmini bulmak mümkün.

Sitedeki filmler arasında Observance, Killbillies ve Bitten yer alıyor.

4. OVGuide

Barındırdığı çok sayıda filmle OVGuide korku severlerin ziyaret etmesi gereken bir web sitesi. Her ne kadar sitede bazı eski korku filmleri de yer alsa da site genel olarak 2000 yılı ve sonrasında üretilen korku filmlerine odaklanıyor.

Sitedeki her bir film aynı filmi barındıran diğer sitelere de bağlantı veriyor. Bu sebeple eğer ziyaret ettiğiniz web sitesinde bir sorun varsa başka bir web sitesini deneyebilirsiniz. Sitede hemen her korku türünde film mevcut.

Sitedeki filmler arasında Blood Widow, Basement Jack ve Abandoned Mine yer alıyor.

5. 80sHorror

Adından da anlaşılacağı üzere bu film ’80li yılların korku filmlerine odaklanıyor. Sitenin ana sayfasında önemli sayıda korku filmine ulaşabilirsiniz. Ayrıca yıllara göre gruplanmış filmlerin yer aldığı YouTube linkleri de yine bu site üzerinde mevcut.

Eğer bir zombi filmi, vampir filmi ya da içine şeytan girmiş oyuncaklı bir korku filmi izlemek istiyorsanız bu sitede bu tip her bir korku filmi türünde kategori mevcut. ’80li yılların korku filmlerini özel kılan şeyin tam olarak ne olduğundan emin olmasak da bu dönemdeki filmlerin diğer dönemlerde çekilen korku filmlerinden daha iyi olup olmadığının kararını sizlere bırakıyoruz.

Sitedeki korku filmleri arasında Death Ship, Trick or Treat, Ghostkeeper ve çok daha fazlası yer alıyor.

6. TubiTV

TubiTV sitesinde çok sayıda film ve TV programı bulunuyor. Sitedeki içeriğin tamamı reklamlarla desteklenmiş durumda. Siteyi kullanmak oldukça kolay. Sitede ücretsiz olarak açabileceğiniz bir hesap ile gelecekte izleyeceğiniz filmleri işaretleyerek onları izleme listenize ekleyebilirsiniz.

Sitedeki korku filmi kategorisinde oldukça çok sayıda film mevcut ancak bu filmlerin çoğu yetişkinlere yönelik olarak işaretlendiğinden onları izleyebilmek için ücretsiz hesap açmak ve hesabınıza giriş yapmış olmak zorundasınız.

Sitede Cube, The Collector, The Burrowers gibi korku filmlerini izleyebilirsiniz.

YouTube’yi Unutmayın

Pek çok kişi YouTube’a film yüklemeye devam ediyor. Bu filmler kimi zaman çok geçmeden YouTube yönetimi tarafından siteden kaldırılsa da bazen çok sayıda popüler korku filmini YouTube üzerinde izlemek de mümkün. Özellikle Türk korku filmlerinin çoğunun YouTube üzerinde yer aldığını belirtmek isteriz.

Korku filmlerini nerede izliyorsunuz?

Bu yazıda derlediğimiz altı korku filmi sitesi sizi saatlerce koltuğunuza çivileyebilir. İster eski korku filmlerini sevin ister yeni korku filmlerini, bu yazıdaki siteler sayesinde mükemmel korku filmlerine ulaşabilmek için internet üzerinde saatler geçirmenize artık gerek yok.

Hangi korku filmi sitelerini düzenli olarak ziyaret ediyorsunuz? Yorumlarınızı bekliyoruz.

Görsel: lassedesignen (Shutterstock.com)
Kaynak: MakeUseOf (Bu yazının orijinali Sharninder tarafından 22 Ağustos 2009 tarihinde yazılmıştır)

The post En İyi Korku Filmi Siteleri appeared first on Kablosuz Mecmua.

İyi haber? Kaliteli medya oynatıcı uygulamaları kendilerini diğerlerinden özellikleri ile kolayca ayırmayı başarır. Daha da önemlisi, aslında hangisini seçeceğinizin pek bir önemi yoktur. Önemli olan şey, hangi medya oynatıcıyı kullanmaktan hoşlandığınıza karar vermek ve onu kullanmaya başlamaktır.

Bu yazımızda Windows 10 üzerinde kullanılabilecek en iyi 5 medya oynatıcısının bir listesini bulacaksınız. Üzgünüz, Windows Media Player bu listede yer almıyor. Windows’un medya oynatıcısının son sürümü, Windows 7’nin yayımlandığı yıl olan 2009 yılında kullanıma açıldı. Tabir-i caizse bu uygulamanın vadesi çoktan doldu. Bu yazıda göreceğiniz uygulamalardan birisini seçin. Bize daha sonra teşekkür edersiniz.

1. VLC Media Player

VLC Media Player hiç şüphesiz dünyanın en popüler medya oynatıcı yazılımıdır. Birbirine benzer uygulamaları listeleyen AlternativeTo gibi bir siteye bakarsanız, VLC Media Player’ın 5.100 beğeni aldığını, ikinci sıradaki Media Player Classic’in ise 800 beğeni aldığını göreceksinizdir. VLC hiç şüphesiz medya oynatıcılarının kralıdır. Ama bu, uygulamanın sizin için doğru bir uygulama olacağı anlamına mı geliyor? Belki de hayır.

VLC karmaşıktır ve güçlü bir uygulamadır. “Hepsi bir arada” olarak tanımlanan bu uygulama bu tanımı sonuna kadar hakeder zira VLC ile medya dosyalarını oynatmanın dışında yapabileceğiniz pek çok şey vardır, özellikle de uygulamanın gelişmiş seçenekleri ve ayarlarını incelemeye başlarsanız. Bunun kötü tarafı VLC, “hantal” bir uygulama olmaya başladığından özellikle eski donanımlar üzerinde iyi bir performans göstermeyebilir. Örneğin bir yaşında ortalama özelliklere sahip bir Toshiba bilgisayarda VLC’nin yavaş çalıştığı gözlenebilir.

Ancak kurulduktan hemen sonra çalışan bir uygulama istiyorsanız, yine de VLC’yi kullanmanızı öneririm. Eğer doğru URL’ye sahipseniz video akışlarını yürütebilir ve tüm standart medya biçimlerini oynatabilir. Bu biçimler arasında CDler ve DVDlerin yanı sıra MP4, AVI ve MKV gibi çok kullanılan video biçimleri de yer alır. VLC’yi kurduktan sonra başka hiç bir şey kurmanıza gerek kalmaz. Bir medya dosyasını oynatabilmek için ihtiyacınız olan her dosya, codec ve eklenti, VLC ile birlikte gelmektedir.

Tüm bunlar yetmezmiş gibi VLC, en popüler GitHub projeleri arasında yer almaktadır. Elbette bunun anlamı VLC’nin ücretsiz ve açık kaynaklı olduğudur. VLC’nin 2001’den beri aktif olarak geliştirildiğini de hesaba katarsak bu uygulamanın kısa bir süre içerisinde ortadan kaybolma ihtimalinden söz etmek doğru olmaz. Tüm bu sebeplerden ötürü VLC, sadece en iyi medya oynatıcısı olmakla kalmaz, ayrıca en iyi Windows uygulamalarından birisi olarak gösterilir.

VLC’nin önemli özellikleri ve avantajlarının bir özeti:

• İhtiyacınız olabilecek tüm medya codec’lerini bünyesinde barındırır.
• Dosyaları, diskleri, harici sürücüleri ve web kameralarını destekler.
• İnternet üzerinden yayınlanan videoların çoğunu destekler.
• Bilgisayarınızın ekran kartının gücünü kullanarak yüksek çözünürlüklü videoları sorunsuz oynatır.
• VLC Skin Editor ile uygulamanın görünümünü düzenlemek mümkündür.
• Windows, Mac, Linux, iOS ve Android sürümleri vardır.
• Açık kaynaklıdır.

İndir: VLC Media Player (Ücretsiz)

2. PotPlayer

Eskiden Daum tarafından geliştirilen ancak artık Kakao tarafından geliştirilmesine devam edilen PotPlayer, Güney Kore’de geliştirilen bir uygulamadır. Ancak bu sebeple uygulamanın kalitesine yönelik bir önyargınız olmasın. Eğer VLC’nin bu kadar güçlü bir markası olmasaydı, PotPlayer’ın ücretsiz medya oynatıcılarının kralı olacağına hiç şüphem yok.

VLC Media Player ve PotPlayer’ın iki ortak noktası vardır. Her iki uygulama da hepsi bir arada çözüm sunmaktadır. Uygulamayı sisteminize kurduktan sonra başka hiç bir ayar yapmanıza gerek kalmaz. Ancak büyük boyutlu dosyalarda ve en yeni codecleri kullanan video dosyalarında sorun çıkarabilen VLC’nin aksine PotPlayer hiç sorun çıkarmaz. Özellikle eğer Blu-ray videolarını sıklıkla izleyen birisi iseniz, PotPlayer’ı seçmenizi öneririm.

Eğer medya oynatıcı uygulamanızın ayarları üzerinde oynamayı seven birisi iseniz, PotPlayer sizi memnun edecektir. Hatta PotPlayer, kimi alanlarda VLC’den çok daha fazla özelleştirme seçeneği sunmaktadır. Bölüm önizlemeleri, klip kayıt etme ve çok daha fazlası bu özellikler arasında yer alır. Ve en önemlisi çoğu durumda VLC’den daha az sistem kaynağı kullanmaktadır.

Pek çok kullanıcı için önemli olmasa da PotPlayer ücretsiz olmasına rağmen açık kaynaklı değildir. Eğer bu sizin için önemli ise ve VLC’ye alternatif açık kaynaklı bir medya oynatıcısı yazılımı arıyorsanız, o zaman listemizdeki bir sonraki uygulamaya bir göz atmanızı öneririm.

PotPlayer’ın önemli özellikleri ve avantajlarının bir özeti

• Ayrıntılı arayüzü, çok fazla özelliği çok karmaşık olmadan göstermeyi başarır.
• Pek çok medya codec’ini destekler.
• Dosyalardan, disklerden ve harici disklerden medya oynatımını destekler.
• İnternet üzerinden yayınlanan pek çok videoyu görüntüleyebilir.
• Blu-ray dosyalarını ve en yeni codecleri oynatmada VLC’ye göre daha iyidir.
• Sadece Windows sürümü vardır.
• Açık kaynaklı değildir.

İndir: Daum PotPlayer (Ücretsiz)

3. Media Player Classic

Media Player Classic sizi eski günlere götürecek bir programdır. İlk olarak 2003 yılında yayımlanan ve orijinal Windows Media Player yazılımına alternatif olarak geliştirilen Media Player Classic’in geliştirilmesi 2006 yılında sona erdi. Ardından başka yazılım geliştiricileri bu yazılımı Home Cinema ve Black Edition olmak üzere iki ayrı sürüm altında geliştirmeye devam etti.

Home Cinema sürümü ortalama bir kullanıcı için idealdir. En çok kullanılan video biçimlerini ve en son video işleme standartlarını destekler. Black Edition ise daha çok özellik ile gelen gelişmiş bir sürümdür ancak Home Cinema sürümü kadar kullanımı kolay değildir. Her iki sürüm de sorunsuz çalışır ancak bana soracak olursanız Home Cinema sürümünü Black Edition sürümüne tercih ederim.

Özellikleri:

• Kullanımı kolay kullanıcı arayüzü.
• Pek çok medya biçimini destekler.
• Dosyalar, diskler ve harici cihazlar üzerinden medya oynatımını destekler.
• Son derecede hafif bir program olduğundan eski bilgisayarlarda bile sorunsuz çalışır.
• Altyazı indirme ve Skype desteği vardır.
• Sadece Windows üzerinde çalışır. Açık kaynaklıdır.

İndir: Media Player Classic (Ücretsiz)

4. ACG Player

En çok kulanılan üç medya oynatıcı yazımızdan bahsettiğimize göre artık Windows Store üzerinden indirebileceğiniz bu mükemmel video oynatma programından bahsetmenin zamanı geldi. Programın adı ACG Player ve ne yazık ki hak ettiği kadar çok bilinen ve kullanılan bir program değil. Eğer Media Player Classic’in hafif bir program olduğunu düşünüyorsanız o zaman ACG Player sizi tam anlamıyla büyüleyecektir.

ACG Player’ı çalıştırdığınızda ilk fark edeceğiniz şey, programın sade arayüzü ve dokunmatik ekranlar üzerinde kullanılması için optimize edilmiş kontrol mekanizmesi. Ekranın üst yarısına dokunarak videoyu duraklatabilir ya da yeniden başlatabilir, alt yarısına dokunarak diğer kontrol düğmelerinin görüntülenmesini sağlayabilirsiniz. Sola ya da sağa doğru kaydırarak videoyu ileri / geri sarabilir, yukarı ya da aşağı doğru kaydırarak sesi açıp kapatabilirsiniz. Gördüğünüz üzere bu uygulama özellikle Windows 10 işletim sistemini kullanan tablet bilgisayarlar için geliştirilmiş ancak klavye kısayolları da mevcut olduğundan hemen her bilgisayar üzerinde gönül rahatlığı ile kullanabilirsiniz.

Uygulamanın gelişmiş özellikleri arasında hareket özelleştirmeleri, çoklu pencere modu, çalma listesi yönetimi, online akış desteği ve altyazıların görüntülenme şeklini değiştirebileceğiniz bazı özelleştirmeler içermektedir. Ayrıca Ax-Lite Video Player uygulamasını da denemek isteyebilirsiniz. By uygulama, inanılmaz bir şekilde ACG Player’dan da daha hızlıdır ancak ACG Player’ın barındırdığı bazı özellikleri barındırmaz.

Özetle ACG Player, Windows Store üzerinde kullanmaya değer tek medya oynatıcısıdır. Uygulamaya bırakılan neredeyse hepsi 5 yıldız olan 6.500’ün üzerindeki yorum da kullanıcılarının bu uygulamadan ne kadar memnun olduklarının bir kanıtı niteliğinde. Uygulama her ne kadar diğer uygulamalar kadar gelişmiş özellikler içermese de kesinlikle kullanmaya değer bir uygulama.

Özellikleri:

• Sade, dokunmatik ekranlar için özelleştirilmiş kullanıcı arayüzü. Tabletler için mükemmel!
• Neredeyse tüm medya biçimlerini destekliyor.
• Dosyalar, diskler ve harici cihazlar üzerinden medya oynatımını destekliyor.
• Sade ve temel özellikleri barındıran bir tasarım.
• Sadece Windows üzerinde kullanılabilir.

İndir: ACG Player (Ücretsiz)

5. Bomi Player

Bomi Player, hak ettiğinden daha az ilgi gören bir diğer medya oynatma yazılımı. Bu uygulamanın özellikleri, kullanım kolaylığı ve performansı oldukça başarılı ve Bomi Player’ı eski bir laptop üzerinde bile sorunsuz bir şekilde kullanabiliyorum.

Bomi’nin en sevdiğim özelliklerinden birisi uygulama ile birlikte gelen ve kullananana kadar o özelliğe ihtiyacınız olduğunu fark etmediğiniz bazı özellikleri bünyesinde barındırması. Örneğin Bomi Player üzerinde bir video dosyasını izlerken video penceresenin boyutunu değiştirirseniz, pencere boyutunun videonun köşesinde otomatik olarak gösteriliyor oluşu kimi zaman oldukça işe yarıyor. Uygulamanın işe yarar bir diğer özelliği ise altyazı üzerinde bir metin araması yaptığınızda videonun aradığınız metnin bulunduğu noktaya otomatik olarak gelmesi.

Uygulamanın sunduğu diğer özellikler arasında gelişmiş altyazı biçimleri için destek, birden fazla alt yazıyı aynı anda gösterebilme, URL girerek internet üzerinden video izleme, GPU üzerinden donanım hızlandırıcı desteği, sınırsız çalma geçmişi listesi, farklı oturumlar arasında çalma listesi kullanabilme ve çok daha fazlası yer alıyor. Bomi Player’ın özelliklerinin tam listesine bir göz atmanızı öneririz.

Bomi’nin dikkate değer özellikleri:

• Kullanımı kolay kullanıcı arayüzü.
• Çok sayıda medya biçimi için destek.
• Dosyalar, diskler ve harici cihazlar üzerindeki medya dosyalarını oynatabilme.
• Daha hızlı GPU oynatması için donanım hızlandırıcı desteği.
• Altyazı üzerinde arama yapabilme ve sınırsız çalma geçmişi.
• Sadece Windows üzerinde kullanılabilir. Açık kaynaklı.

İndir: Bomi Player (Ücretsiz)

Windows üzerinde medya dosyalarını nasıl izliyorsunuz?

Elbette bilgisayarınız üzerinde sadece YouTube, Neflix, Hulu ya da Twitch üzerindeki medyaları izliyorsanız muhtemelen bu uygulamaların hiç birine ihtiyacınız olmayacaktır. Ancak evinizde DVD, Blu-ray, yasal olarak indirilmiş dosyalar mevcut ise o zaman bu uygulamalar size yardımcı olacaktır.

Bana soracak olursanız bu liste içerisinde en beğendiğim uygulama PotPlayer olacaktır. Her ne kadar Media Player Classic uygulamasını yıllardır sorunsuz bir şekilde kullanıyor olmama rağmen PotPlayer’ı daha çok tercih ediyorum.

En çok kullandığınız medya oynatıcı yazılımı hangisidir? Bu yazılımı diğerlerine tercih etmenizin sebebi nedir? Bu yazıda yer almayan ancak sizin önerdiğiniz başka medya oynatma yazılımları var mı? Yorumlarınızı bekliyoruz.

Kaynak: MakeUseOf

The post En İyi 5 Windows Medya Oynatıcısı appeared first on Kablosuz Mecmua.

İzleyicilerini koltuklarına çivileyen İngiliz dram dizilerinden (Line of Duty, Victoria), ABD yapımı muhteşem bilim kurgu dizilerine (Stranger Things, Westworld) ve kuzey ülkelerinden gelen akıl almaz kalitedeki dizilere (Sınır, Mavi Gözler) hiç de fena olmayan bir yılı geride bıraktığımızı söylemek yerinde olur.

Eğer bir sonraki TV bağımlılığınızın ne olacağına karar vermekte zorlanıyorsanız o zaman 2017’de sabırsızlıkla bekleyeceğinize inandığımız inanılmaz televizyon dizilerinin varlığından memnun olacaksınızdır. Marvel’in büyülü dünyasından gençlik dizilerine izleme listenize ekleyeceğiniz sekiz yeni televizyon dizisini bu yazımızda sizler için derledik.

1. Taboo (7 Ocak, BBC1)

Bu dizinin birden bire 2017’nin en çok beklenen dizilerinden biri haline gelmesi için tek gereken şey Tom Hardy‘nin çıplak bir şekilde görüntülendiği birkaç fotoğrafının sosyal medya üzerinde yayılması oldu. Ancak bu mini dizide Hardy’den çok daha fazlası var.

İngiltere yapımı sekiz bölümlük bu dizi, çaldığı elmaslarla Afrika’dan dönen ve babasının ölümünden intikam almak için savaşan maceraperest James Delaney‘nin hikayesini anlatıyor. Hardy ve babası tarafından yaratılan ve Ridley Scott‘ın yapımcılığını üstlendiği bu dizi, 2017’nin en iddialı yapımları arasında yer alıyor.

2. A Series of Unfortunate Events (13 Ocak, Netflix)

Lemony Snicket‘in çocuk romanlarından yola çıkarak oluşturulan Talihsiz Olaylar Dizisi (A Series of Unfortunate Events), şanssız fakat becerikli Baudelaire çocuklarının ve kötü kalpli Kont Olaf‘ın hikayesini anlatan bir Netflix dizisi.

Filmin fragmanlarından yola çıkarak sekiz parçalı bu aile dramasının aynı adı taşıyan 2004 filminin böyle bir hit olmasını sağlayan karanlık komedi yaklaşımını benimsediği gözleniyor.

Bu nedenle, şaşalı kostümlere, Gotik bir ortama ve Neil Patrick Harris, Patrick Warburton ve Joan Cusack gibi oyuncuların şahane ve bir o kadar da tuhaf performanslarını izlemeye hazır olun.

3. Legion (9 Şubat, Fox UK)

FX ve Marvel Television‘ın bu ortak yapımında Dan Stevens (Downton Abbey), David Haller rolünde karşımıza çıkıyor.

Lejyon, şizofreni teşhisi konulmuş ve kafasındaki seslerin ve gördüğü halüsinasyonların gerçek olabileceğini fark eden sorunlu bir adamın hikayesini anlatıyor.

Dizinin tanıtım videolarında bu yeni ‘mutant’ dizisinin konusu ile son derecede uyumlu bir görüntüye sahip olduğunu belirtmekte fayda var.

Ayrıca bu dizi Fargo‘dan tanıdığımız Noah Hawley tarafından hazırlandığından bu dizinin iyi olacağını zaten biliyorsunuz.

4. American Gods (TBC, Amazon Instant Video)

Senaryo zorluklarından dolayı HBO tarafından terk edilmiş olan Neil Gaiman‘ın American Gods romanı nihayetinde hak ettiği bir uyarlamaya sahip oldu. Dizi, eski ve yeni tanrılar arasındaki bir savaşa sokulmak üzere hapishaneden serbest bırakılan Ricky Whittle‘ın gizemli Gölge Ay’ı üzerine odaklanıyor.

Whittle’ın yanı sıra Ian McShane Norse tanrısı Odin ve Emily Browning ise Gölge’nin karısı olarak dizide yer alıyor. Onun bir araba kazası sonucu hayatını kaybetmesi, Gölge Ay’ın serbest bırakılmasına yol açıyor. Müthiş bir oyuncu kadrosu ve sinematik bir yaklaşım bu diziyi kesinlikle izlenmesi gereken diziler arasına yerleştiriyor.

5. Riverdale (2017)

2017’de sona erecek olan Vampir Günlükleri’nin ardından genç fantazi dizilerini sevenler takip etmek için yeni bir dizi arayışı içinde olacaklarından bu dizi tam olarak onların beklentilerini karşılar nitelikte. Archey, arkadaşları ve onların rakipleri ile olan ilişkilerini temel alan bir macera dizisi Riverdale.

Dizi, merkezinde aşk-üçgenine ve şehrin garip olaylarına odaklanan ‘klasik Archie mitosunda yıkıcı bir yaklaşım’ olarak nitelendiriliyor. Dizinin özellikle Teen Wolf ve Gossip Girl hayranları tarafından beğeni ile izlenileceğine eminiz.

6. Big Little Lies (2017)

HBO’nun üç annenin hikayesini konu alan komedi-drama dizisi tam anlamıyla bir yıldızlar geçidi. Nicole Kidman, Reese Witherspoon, Alexander Skarsgard, Adam Scott, Laura Dern ve Shailene Woodley‘den bahsediyoruz … liste bununla da sınırlı değil.

Her ne kadar dizinin oyuncu kadrosu diziyi merak etmek için yeterli olsa da, Liane Moriarty‘nin dizinin temel aldığı aynı adlı kitabı okuyan herkes, Büyük Küçük Yalanlar’ın (Big Little Lies) kalbinde yatan güçlü hikayeyi izlemeyi dört gözle beklediğinden eminiz.

7. Z: The Beginning of Everything (2017, Amazon Instant Video)

Caz çağının tadına bakmak isteyenler, Amazon Prime üzerinden izlenebilecek olan Z: Her şeyin Başlangıcı (Z: The Beginning of Everything) adındaki ve yazar F. Scott Fitzgerald‘ın eşi olan ve feminist bir simge haline gelen Zelda‘nın hayatını anlatan bir biyografi dizisini takip etmek isteyebilir.

Dizi, şehvetli partilerin ve sadakatsizliklerin sona erdirdiği evliliğinden önce Zelda‘nın erken yaşlarından başlıyor. Christina Ricci‘nin Zelda rolünde başrolü aldığı dizi, 2013’te gösterime giren Büyük Gatsby ile önemli benzerlikler gösteren görkemli bir masal. Dizinin pilot bölümü Amazon üzerinden izlenebilir. Geri kalan bölümleri ise 2017 yılı içerisinde gösterime girecek.

8. Still Star-Crossed (2017)

Dizi dünyasının güçlü ismi ShondaLand tarafından üretilen Still Star-Crossed, Juliet‘in kuzeni Rosaline‘e odaklanan klasik Shakespeare hikayesini epik bir şekilde ele alıyor. Montague‘ler ve Capulet‘ler arasındaki çekişmenin devam ettiği 16. Yüzyıl Verona‘sında geçen bu dizi Romeo ve Juliet’in devamı niteliğinde.

Bol bol romantizm, bol bol trajedi – mükemmel bir dönemsel / dram dizisi kombinasyonu.

2017’nin Merakla Beklenen Dizileri

Eğer tüm bunlar yeterli değilse o zaman Marvel‘den Demir Yumruk (Iron Fist), Güçsüz (Powerless), The Handmaid’s Tale, Savunmacılar (The Defenders), Inhumans ve G.L.O.W. dizilerinin de yine 2017 içerisinde gösterime gireceğini belirtmekte fayda var.

Televizyon bu kadar iyi olduğu sürece önümüzdeki sene evden dışarı çıkmak istemeyeceksinizdir.

Kaynak: Metro

The post 2017’de Gösterime Girecek 8 Yeni Dizi appeared first on Kablosuz Mecmua.